Cross Academy
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Yıl 2010.Akademide teknoloji hakim ve birçok E sınıfına benzer insanlar ortalıkta beliriyor.Onların nereden geldiğini bulmalıyız!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Asaletin Kanıtı

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Kaname Kuran
Gece Sınıfı Öğrencisi
Gece Sınıfı Öğrencisi
Kaname Kuran


Mesaj Sayısı : 4

Öğrenci Sayfası
Irk/Statü: Safkan Vampir
Güç/Silah: Safkan Güçleri
Karakter Adı: Kaname Kuran

Asaletin Kanıtı Empty
MesajKonu: Asaletin Kanıtı   Asaletin Kanıtı Icon_minitimePaz Ara. 13, 2009 8:48 pm

Kaname, bir hayalet misali süzülürcesine ilerliyordu odasına doğru. Ay Yatakhanesi'nin üst katındaki koridordaydı. Üzerinde siyah bir gömlek ve krem rengi bir pantalon vardı. Kahverengi saçlarını yanaklarından aşağıya doğru serbest bırakmıştı; saç tutamları her yumuşak adımında hafifçe sallanıyordu. Uzun boyu ve yakışıklı yüzüyle çok etkileyiciydi. Yüzünde, her safkanda olan o sakin ama romantik ifade vardı. Gözlerine de düşünceli ruh hâli yansımıştı. Ellerini cebine sokmuş, başını hafifçe eğmişti.

Kalbindeki ve zihnindeki boşluğu düşünüyordu Kaname. Akademide neden hâlâ kaldığını ve ders aldığını bilmiyordu. Onu akademiye bağlayan ne bir aşkı, ne de mantıklı bir sebebi vardı. Önceleri akademide kalma sebebini sorguladığında orada hem mantıklı bir sebep bulurdu; fakat şimdi... Her şey değişmiş, akademi sıkıcı bir yere dönüşmüştü. Eskiden, akademide kalmasının iki büyük sebebi vardı. Birincisi, Yuuki Kuran'dı. Kızkardeşi... Onu korumak istediği için akademide kalmış ve hep onun yanında olmaya çalışmıştı. İkinci sebebi ise, akademinin ve akademide okuyan öğrencilerin güvenliğini sağlamaktı. Eskiden avcı olan, ama şimdi kılıcını rafa kaldırmış olan Yönetici Kaien Cross ondan akademiye bir nevi göz kulak olmasını rica etmişti zamanında. Çünkü o zamanlarda akademi yeni açılmıştı ve akademinin açılmasına karşı çok fazla vampir ve avcı vardı. Kaname'nin akademide olması, belaları da olabildiğince uzakta tutmaya yaramıştı. Ama şimdi Yuuki savaşmayı öğrenmiş ve kendini koruyabilecek yaşa gelmiş, akademiye de yeni safkanlar gelmişti. ' Yeni safkanlar... ' diye geçirdi aklından. Onlarla henüz karşılaşma imkânı bulamamış olsa da, varlıklarını akademi sınırları içinde hissetmişti.

Aslında Kaname, safkanların bu soğuk dünyasını hiç sevmiyordu. Çok fazla kural, çok fazla resmîyet vardı. Vampirlerin arasında olduğu kadar insanların arasında da saygı gören safkanlar, varoldukları zaman dilimi boyunca hep 'asil' olmaya zorlanmışlardı. Kaname nedense bunu hiç anlayamıyordu. Bunu eskiden yaşayan anne ve babasına sorduğunda ona 'safkanların sorumlulukları'ndan bahsetmişler ve bunun vampirler arasında saygı görmenin tek yolu olduğunu söylemişlerdi. Kaname, safkanların neden saygı görmek istediklerini az çok anlıyordu çünkü bu duyguyu bazen kendisi de alıyor, bundan hoşlanıyordu. Diğer tüm vampirlerin ona saygı göstermesi ve söylediklerini yapması gerçekten hoş bir histi. Ama ne kadar hoş bir his olsa da, diğer vampirler üzerinde söz sahibi olmak ve onlara onlardan üstünmüş muamelesi yapmak Kaname'ye göre yanlıştı. Zaten o da elinden geldiğince öyle yapmamaya çalışıyordu. Fakat, safkanlar arasındaki itibarını korumak zorunda olduğu için sınırı çok fazla aşmadan yürütmeye çalışıyordu.

Ne kadar soğuk olmaktan hoşlanmasa da, o böyle yetiştirilmişti. Dolayısıyla bir safkan gibi davranıyordu. Asaletli, önemli ve saygı görmeyi hakeden bir safkan gibi. Kardeşi ise, insan olmanın nasıl bir şey olduğunu bildiği için çok daha farklıydı. Sürekl gülümseyen, neşeli, canayakın... Acaba içindeki safkan uyandığında da aynı şekilde davranabilecek miydi? Kaname belli olmayacak bir şekilde gülümsedi. Kardeşinin safkan olduktan sonraki hâlini gerçekten çok merak ediyordu; Yuuki komik bir kızdı. Hayatı boyunca hep komik ve şirin olmuştu zaten. Kaname, her onu gördüğünde gülümsemekten alıkoyamıyordu kendisini. Siniri bozulduğunda da kardeşinin yanına gider, bazen ona sarılırdı. Yuuki'nin içindeki neşe ve mutluluktan her zaman faydalanmayı bir şekilde başarmıştı. ' Canım kardeşim... ' diye geçirdi içinden.

Bu sırada düşüncelerine gömüldüğü için burnuna gelen kokuyu fark etmemişti. Bu bir safkan vampirin kokusuydu. Kaname yavaşladı ve durdu. Kokunun geldiği yöne doğru döndü hipnotize olmuş gibi. Karşısında pembe saçlı çok güzel bir kız duruyordu. Bu kızın kim ya da ne olduğunu biliyordu...

' Yeni safkan... ' diye geçirdi içinden tekrar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Shizuoka Chiyo
Gece Sınıfı Öğrencisi
Gece Sınıfı Öğrencisi
Shizuoka Chiyo


Mesaj Sayısı : 68

Öğrenci Sayfası
Irk/Statü: Vampiy/şafkan
Güç/Silah: ohoo hangi birini söyliyim?
Karakter Adı: Shizuoka Chiyo

Asaletin Kanıtı Empty
MesajKonu: Geri: Asaletin Kanıtı   Asaletin Kanıtı Icon_minitimePaz Ara. 13, 2009 9:07 pm

Koridorlarda öylesine yürüyordu. Nereye gittiğini veya neden gitttiğini bilmiyordu. Boş boş yürüyordu yine de. Burnuna gelen kan kokusu yakınlarda bir yerde safkan olduğunu gösteriyordu. İki yandan topladığı ipeksi pembe saçları omzunun arkasındaydı. Yürüdükçe dalgalanıyordu. Yüzünde hiç eksik olmayan o büyük gülümsemelerden biri vardı. Sanki her zaman gülümsemek zorundaymış gibi hissediyordu kendini. Morali bozuk bile olsa; kendisi her zaman neşeli olmak zorunda, acısını kimseye göstermemek zorundaydı. Canı acısa bile insanların arasında güler, ancak tek başına kalınca ağlardı. Belki de acılarını kimseye göstermemek için hep gülüyordu. Bunları düşündükçe başı eğiliyor yüzündeki gülümseme kayboluyordu. İçi titremişti nedense. Derin bir nefes aldı ve yüzüne sevimli bir gülümseme yerleştirip tekrar başını kaldırdı. Koridorun köşesinden döndüğünde karşısında, daha demin kokusunu aldığı safkanı gördü. Ondan çok bahsetmişlerdi Chiyo'ya. Adı neydi.. Hmm.. Kaname olmalıydı.. Evet evet.. "Merhaba Kaname-san!" dedi canlı bir tonla. Artık yalandan gülümsemeye o kadar alışmıştı ki gözlerinin içi bile gülebiliyordu. Kendisi bu akademiye yeni gelmişti. Bu yüzden henüz herkesle tanışma fırsatı edinememişti. "Nasılsınız?" dedi aynı neşeli haliyle.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kaname Kuran
Gece Sınıfı Öğrencisi
Gece Sınıfı Öğrencisi
Kaname Kuran


Mesaj Sayısı : 4

Öğrenci Sayfası
Irk/Statü: Safkan Vampir
Güç/Silah: Safkan Güçleri
Karakter Adı: Kaname Kuran

Asaletin Kanıtı Empty
MesajKonu: Geri: Asaletin Kanıtı   Asaletin Kanıtı Icon_minitimeSalı Ara. 15, 2009 9:20 pm

Kaname yumuşak bir şekilde karşısındaki pembe saçlı kıza bakarken gülümsemekten alıkoyamadı kendini. Kızın yüzündeki neşeli ifade, onu hem şaşırtmış hem de eğlendirmişti. Bir safkanda, safkan dünyasının katı kuralları dışında kalan şeyler görebilmek gerçekten çok hoşuna gitmişti. Kızın yüzünde, duygu vardı. Duygu... Kız, gülümserken ne kadar hafiften üzgün görünse de, duygularını açıkça yüzüne yansıtıyordu. Bir safkanın yüzünü okumak, neredeyse imkansızdı. Yüz ifadesindeki en ufak bir değişiklik, çoğu vampir tarafından farklı algılanabilirdi. Bu yüzden, özellikle safkanların duyguları hakkında -eğer bir şey bilinmiyorsa- kesin bir yargıya varmak her zaman aşırı zordu. Fakat Kaname, ilk defa böyle bir durumla karşı karşıyaydı ve dili tutulmuştu adeta. Aslında centilmence yaklaşarak safkan kıza kendini tanıtmalı, sonra da onun ismini sormalıydı. Yapamamıştı...

Kızın saçları yumuşacık ve tatlı bir pembe rengindeydi. Kaname, kızın saçlarına baktığı zaman pembe renginin vermesi gereken coşku ve heyecan hissini almıyor, üzerine daha çok bir hâkimiyet ve kontrol hissi çöküyordu. O saçlara baktığı zaman, duygularını saklamayı kolayca başarabilir ve özellikle öfke olan patlamaya hazır duygularını kolayca bastırabilirmiş gibi hissediyordu. Kız saçlarını iki ayrı yerden bağlamış ve omuzlarının arkasına doğru bırakmıştı. Üzerindeki gece sınıfı üniforması ile tam anlamıyla 'şık' görünüyordu. Hipnotize edici bir güzelliği vardı; Kaname de ister istemez bu güzellikten etkilenmekten alı koyamamıştı kendisini. Refleks olarak beğendiği nadide kızlara attığı yumuşacık bakışlarını gözlerine yerleştirip bunun yanında romantizm de ekledi. Tam bir 'aşık Kaname' olup çıkmıştı şimdi. Kim bu ani değişimi fark etse, bunu komik bulurdu. Çünkü gerçekten çok hızlı değiştirmişti ruh hâlini.

Gülümseyerek, hülyâlı bir şekilde kıza bakarken kızın güzel sesini duydu.

" Merhaba Kaname-san! "
Kaname kızın güzel gözlerine bakarak konuştu;
" Merhaba. "

Diyecek başka bir şey bulamamıştı. Kızın üzerinde bu neşeli hava karşısında ne diyebileceğini bilmiyordu. Bir safkanın kalıbından sıyrılmakta zorlanacaktı, kesindi bu. Yine de elinden geleni yapması ve sıcakkanlı olmaya çalışması gerekiyordu. Ve romantik... Evet, kızları etkilemeyi gerçekten seviyordu. Aynı yumuşacık bakışlarıyla, yavaş adımlarla pembe saçlı güzel kızın yanına doğru yaklaşırken kızın güzel sesini duydu tekrar.

" Nasılsınız? "
Elini uzatıp kızın elini kaldırdı hafifçe ve kızın gözlerine bakarak hafif bir öpücük kondurdu tuttuğu ele.
" Bir safkanın nasıl olması gerekiyorsa, öyleyim hanımefendi. Resmî olarak tanıştırılmadık. "
Yavaşça doğruldu. Sağ elini centilmence önünde bükerek hafifçe eğildi ve içten bir şekilde gülümsedi.
" Ben Kaname Kuran. Hizmenitizdeyim... Peki siz kimsiniz? "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Shizuoka Chiyo
Gece Sınıfı Öğrencisi
Gece Sınıfı Öğrencisi
Shizuoka Chiyo


Mesaj Sayısı : 68

Öğrenci Sayfası
Irk/Statü: Vampiy/şafkan
Güç/Silah: ohoo hangi birini söyliyim?
Karakter Adı: Shizuoka Chiyo

Asaletin Kanıtı Empty
MesajKonu: Geri: Asaletin Kanıtı   Asaletin Kanıtı Icon_minitimeÇarş. Ara. 16, 2009 6:18 pm

Yüzündeki boş ifade kaybolmuş gülümseyen, sevimli, ama bir o kadar da asil bir ifade almıştı. Sanki birden bire ruh hâli kökünden değişmiş gibiydi. Bakışları bir anda yumuşamış, etkileyici bir hâl almıştı. Çok farklı bir kişiliğe bürünmüştü sanki. Kahverengi, derin gözlerinde ne kadar arasa da bir samimiyet bulamıyordu. Belki de şu ana kadar sürekli duygularını bastırmıştı kim bilir? Kendisi 'böyle' olmayı reddetmiş ve duygularını - sadece iyi olanları - her zaman insanlara belli etmişti. Daha doğrusu; her zaman mutlu olabildiğini göstermişti tüm insanlara ve vampirlere. Üzgün olduğu zamanları bir tek Zero biliyordu, onun omzunda sarsılarak ağladığında hiç olmadığı kadar güvende hissetmişti. Ondan hiç bir şeyini saklamamıştı. Onu manevi kardeşi olarak görüyordu, hiç sahip olmadığı bir kardeş.

Düşüncelerinden kurtulmasını sağlayan, dengesini kaybedip cama çarpan bir alaycı kuşuydu. Bir anda irkilmiş ve gözlerini hemen caman çevirmişti. Kuşun çarptığı yerde beyaz, büyük bir leke oluşurken kuş önce yalpalayıp havalanmaya çalışmış, sonra da hızlıca uzaklaşmış ve sürüsüne yetişmişti. Sanki hiç beklemediği bir haber almış gibiydi yüzündeki şaşkınlık. Elini nazikçe tutup öpen Kaname'ye çevirdi yüzüne. Şaşkınlığının biraz daha artmasını beklerken şaşılacak bir şekilde yüzündeki ifade yumuşamış sevecen bir gülümsemeye dönüşmüştü.

" Bir safkanın nasıl olması gerekiyorsa, öyleyim hanımefendi. Resmî olarak tanıştırılmadık. "
Sesinden olağandışı bir sadelik ve naziklik sezmişti Chiyo. Kaname'nin yüzündeki gülümsemede fazla belli olmayan bir içtenlik yakalayabilmişti bu sefer.
" Ben Kaname Kuran. Hizmetinizdeyim... Peki siz kimsiniz? "
Kendisini tanımamasına şaşırmamıştı. Henüz yeni gelmişti bu okula ve pek tanındığını söylemezdi kimse. Ama tanıştığı kişilerin çoğu ile çok iyi anlaşmıştı. Pek tanınmayan ama çok sevilen tiplerdendi herkesin gözünde. Baş parmağını kendine çevirdi ve kocaman gülümsedi. Neşeli tonuna neşe katarak adını söyledi.
"Ben Chiyo. Shizuoka Chiyo! Tanıştığımıza sevindim." diyor formaliteyi bozmadan. Sonra biraz eğilip ona yaklaşarak: "Gerçekten sevdindim!" diyor şaka dolu, çocuksu bir tonla.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kuroda Shin
Gece Sınıfı Öğrencisi
Gece Sınıfı Öğrencisi
Kuroda Shin


Mesaj Sayısı : 82

Öğrenci Sayfası
Irk/Statü: A Sınıfı Vampir
Güç/Silah: Kan ile çizdiği her şey gerçeğe dönüşebiliyor.
Karakter Adı: Kuroda Shin

Asaletin Kanıtı Empty
MesajKonu: Geri: Asaletin Kanıtı   Asaletin Kanıtı Icon_minitimeÇarş. Ara. 16, 2009 8:44 pm

Ruka'nın hala üzerinde bıraktığı o tatlı sadık his onu aşk sarhoşuna çeviriyordu. Adımları abartılı olmasa bile çaprazlanıyordu. Yüzünde yaşadığı her saniyenin izleri vardı. İçten ama minik bir gülümseme, Ruka'ya her nefesinden minnettarlığını gösteren kısık bakışlar... Hayatında yaşamak için başkalarının ısrarıyla değil kendi soktuğu nedenler olması ne hoştu... Aklından geçen tek konu pekala Ruka değildi, ancak diğerleri geceye sıkıcı bir moral rengi kattığı için Ruka ile gülümsüyordu. Her şey güllük güneşlikken ne diye gidip belaya parmak atsın ki?

Koridor dönüşüne yaklaştıkça neşeli diğeri de asilce ses tonuna ne alçaltıp ne yükselten iki kişinin konuşmalarını duydu. İki kişinin konuşmasına karışmak veya onları dinlemek büyük kabalık olurdu. Ancak merakı onların kim olduğunu deli gibi kendine soruyordu. Duyduğu diğer vampirlerden farkı hemen görülen ve değerini her yerde belli eden kan kokuları ikisinin de saf kan olduğunu söylüyordu ona. Şimdi daha da artıyordu merakı. Akademide hiçbir safkanla karşılaşmamış, sadece uzaktan görmüşse görmüş o da yoksa sadece onlar hakkında konuşulanları duymuştu. Geri tepilmesi ahmakça olacak bir fırsattı bu belki de... Ama safkan kişiliği hala nezaket diyerek onu kilitliyordu. Ondan gizli safkan toplantısı mı yapıyorlardı yoksa?

Muzipçe kaşlarını çattı ve buruk bir gülümsemeyle koridor bitimine sırtını yasladı. Duyduklarına göre onlarda yeni tanışıyorlardı. Bir şey kaçırmış olamazdı. Parti yeni başlıyor olmalıydı. Hala çelişki yaşayan istek iradesinin tarafları onlara kendini göstermesi ile sadece onların koridorun sonunda dinlemesiydi. Dinlemek daha ağır mı basıyordu ne? Muhtemelen onun kokusunu duymuşlardı ya da ayak seslerini işitmişlerdi. Yani pek de gizli değildi. Bu da onun sabıkasının suçlu yüzdesini azaltıyordu.

Pembe saçlı neşeli ve diğerlerinden ayrı kişilik özelliklerine sahip safkan kızın arkasındaki uzun boylu endamının yanında kendine hayran bırakan kişisel özelliklerinin artısı görünüşe sahip Kanameyi fark etti. Gülümsemesi büyüdü. Ne büyük karşılaşmaydı bu böyle... Rukasının o olmadan önce hoşlandığı safkandı bu. Baştan aşağı süzüp rakibinin dişli olduğunu gördü. Kuranların bu güçlü ve bakışının arkasında bambaşka bir gizem abidesi dünya saklayan Kaname'ye düşmanca duygular beslemese de tatlı bir rekabet meltemi tenine değiyordu.

Kendini ortaya çıkarmak için onların fark etmesini bekledi. Tepkilerini merak ediyordu. Önemle harcı sıvanmış bir konuşmayı bölüyor olabilirdi. Bu gece kendine gelen güvenin taşma zamanı yakın olabilirdi. Sırtını dikleştirdi ve fark edecekleri zamana hazırlanmak için boğazını temizledi. Okul kravatını düzeltip girişi nasıl yapacağı hakkında düşünmeye başladı. Sürekli ilk görüş diye beynini yemişlerdi. İlk tanışma, ilk düşünce her zaman önemliydi. Bu türdeşlerine normalliğinden daha da iyi görünmek istiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kaname Kuran
Gece Sınıfı Öğrencisi
Gece Sınıfı Öğrencisi
Kaname Kuran


Mesaj Sayısı : 4

Öğrenci Sayfası
Irk/Statü: Safkan Vampir
Güç/Silah: Safkan Güçleri
Karakter Adı: Kaname Kuran

Asaletin Kanıtı Empty
MesajKonu: Geri: Asaletin Kanıtı   Asaletin Kanıtı Icon_minitimePerş. Ara. 17, 2009 9:32 pm

Kaname önündeki pembe saçlı kızdan hoşlanmıştı hoşlanmasına, fakat kızın üzerindeki 'açıklık' ufaktan 'gevşekliğe' doğru kaymaya başlamış gibi duruyordu; ya da Kaname'ye öyle görünüyordu. Kızın neşeli ve sevecen olması güzel ve olumlu bir tarafıydı. Ama bunu Kaname'ye gösterme çabası, biraz can sıkıcıydı. Kaname sessizce kızın yüzünden geçen ifadeleri inceliyordu. Kız, Kaname'nin üzerine inen 'safkan' havasından hiç hoşlanmamışa benziyordu. Yüzünde bir an için beliriveren ve bir an sonrasında kaybolan ifadelerden bu anlaşılıyordu. Belki de kız, diğer tüm safkanlar kadar kontrollü olamıyordu kendi duyguları üzerinde. Bu yüzden kendini olduğu gibi kabul etmeye karar vermiş ve diğer safkanlardan farklı olmayı göze almıştı. Ya da sadece yapısı böyleydi. Hep açık açık duygularını belli eden bir safkan olmuştu belki de. Her vampirin ve insanın kendine has karakteristik özellikleri vardı doğuştan gelen. Pembe saçlı şirin kızın da, bu çeşit bir özelliği olması ihtimali yüksekti. Kaname gülümseyerek kızın yüzüne bakarken burnuna gelen koku, gözlerinin kısılmasına sebep oldu hafifçe. Aslında ilk aldığı koku, Ruka'nın kokusuydu. Bakışlarını koridorun görünen en uzak ucuna yöneltir ve Ruka'nın kokusunu burnuna çekerken bir koku daha aldı. Bu, saf bir kokuydu. Normal vampirlere göre çok daha yoğun ve güçlüydü. Önündeki kız konuşmaya başladığında bakışlarını onun yüzüne indirdi ama aklında kokunun sahibinin kim olduğu vardı.

"Ben Chiyo. Shizuoka Chiyo! Tanıştığımıza sevindim." Kendi adını 'Chiyo' olarak belirten pembe saçlı kız, bunu söylerken işaret parmağıyla gülümseyerek kendisini göstermişti. Kaname, kızın içten havasının kendi etrafını çepeçevre sardığını ve onu da kabuğundan sıyrılmaya zorladığını hissedebiliyordu. Tabii ki istese bunu kolayca engelleyebilirdi; ama bir kere olsun olduğu gibi görünmenin nasıl olduğunu gerçekten merak ediyordu. Yine de, kendisini bu kadar kolay bırakmaya niyeti yoktu. "Gerçekten sevdindim!"

Kaname Chiyo'nun güzel yüzüne ve gözlerine dikti bakışlarını bir süre. Akademide kalmasının bir anlamının olmadığına inansa da, içinde beliren yeşil filiz onu mutlu etmişti. Kendi statüsünde olan ve bu kadar canayakın bir vampirle karşılaşabileceğini hiç hayal etmemişti. Bu kızla arkadaşlık kurabilirse, hayatını istediği şekilde yönlendirebilirdi belki de. Bunun nasıl olabileceğini düşündü bir an için. Elini saç tutamlarının arasından geçirdi yavaşça. Gülümsüyordu. Bu sırada artan koku dikkatini çekti ve bakışlarını tekrar biraz önce baktığı noktaya çevirdi. Bir safkan... Evet, bu diğer safkan olmalıydı. Siyah saçlarını aynı Kaname gibi serbest bırakmış, gözlerinde 'mükemmel' bir bakışla(!) çifti izliyordu. Üzerinde düzgün bir gece sınıfı üniforması vardı. Dudaklarında küçük bir gülümsemeyle öylece duruyordu. Ama, üniformasının üzerinde Ruka'nın kokusu aşırı hissedilir boyutlardaydı. Kaname yüzünü buruşturmamak için kendini zor tuttu. Ruka'nın saçlarının ve pürüzsüz teninin kokusunu çok iyi hatırlıyordu. Eski hatıralar... Eski... En iyisi buydu. Eski...

Yeni gelen safkan kendini fark ettirmek için boğazını temizlemişti. Kaname safkanın gözlerinin içine bakmaya başlamıştı. Safkanın üzerindeki güç büyüktü. Ve hareketlerinden Kaname'yi bir düşmandan çok romantik bir rakip gibi gördüğü belli oluyordu. Bu, Kaname'nin hoşuna gitmişti. Safkana bakmaya devam etti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Shizuoka Chiyo
Gece Sınıfı Öğrencisi
Gece Sınıfı Öğrencisi
Shizuoka Chiyo


Mesaj Sayısı : 68

Öğrenci Sayfası
Irk/Statü: Vampiy/şafkan
Güç/Silah: ohoo hangi birini söyliyim?
Karakter Adı: Shizuoka Chiyo

Asaletin Kanıtı Empty
MesajKonu: Geri: Asaletin Kanıtı   Asaletin Kanıtı Icon_minitimePerş. Ara. 17, 2009 11:11 pm

out: insan(?) bir konuşur yaa -_-
in:
Bu kadar açık sözlü ve neşeli olması ona da garip gelmişti anlaşılan; hâlâ kendisine garip gözlerle bakıyordu. Ama Chiyo kendisini böyle kabul etmiş ve insanlara bunu göstermişti; bu başarısını bir kaç göz yüzünden çöpe atacak değildi ya. Herkesle samimi olmak istiyordu; bunun nesi yanlıştı? İnsanlar ve vampirler arasında sevilmek istiyordu; bir gün yapayalnız kalmaktan korkuyordu. Acé'siz, Zero'suz, Ruka'sız, Rin'siz, Yuuki'siz bir hayat yaşamak istemiyordu. Chiyo'ya şekil veren onlardı sonuçta. Chiyo'yu 'Chiyo' yapan tüm bu arkadaşlarıydı; insan veya vampir, fark etmez, onlar birer canlıydı sonuçta; kendi iradelerine sahip, kendi düşüncelerine sahip çeşitli canlılar. Neydi vampirlerle insanları bu kadar düşman kılan? Biraz(!) kan içtik diye mi tüm bunlar? Asla kanını içtiğim kişiler, arkasından ağlayacak bir sevdiği olan kişiler olmadı şu ana kadar, olmayacak da. Bir vampirim, ve bazıların gözünce 'duygusuz' imaj çizen safkanlardan biriyim; ama onlardan farklıyım! Bunu ispatladım; gerek gülüşümle, gerek davranışlarımla, gerek arkadaşlıklarımla...

Burnuna iki farklı koku geliyordu. Biri çok tanıdıktı. Ruka'nın hoş kokusuydu bu. Ama kendisi burada olamayacak kadar azdı. Diğer kokuyu ise tanımıyordu; yine de bir safkan olduğundan emindi. Eğildiği yerde doğruldu ve önce Kaname'nin bir yerlere dalmış gözlerine sonra da kokunun geldiğin yöne baktı. Boğazını temizliyor, üniformasını düzeltiyordu. Olduğu yerde kıkırdadı. İlk görüş kendisi için önemliydi; ama bu görüş 'diğer görüş'lerden farklıydı. Chiyo görüntüye değil ruha önem veren bir insandı. Bu safkanın adını bir yerden hatırlıyordu sanki. Elini çenesine götürüp gözlerini biraz kıstı ve ciddi bir ifadeyle bir süre ona dikti gözlerini. Lanet olsun! Bir türlü hatırlayamıyordu adını... Bir yerlerde duyduğundan emindi. Beynini kemiren bu soru işaretini silemiyordu bir türlü.

Gözlerini tekrar Kaname'ye çevirdi. Yüzünde garip bir ifade vardı. Bu gizemli bakışların derinine inemiyordu; ve inmekten de korkuyordu. Onun bu asil safkan havaları Chiyo'nun canını sıkıyordu. Ruhsuz bir insan gibiydi sanki Kaname. Bazen belli olmayan bir gülümseme yanıp sönüyordu dudaklarının çevresinde o kadar. Biraz 'ruh' umuduyla tekrar henüz gelen safkana döndü yüz seksen derece. "Selam, Safkan-kun~!!" dedi melodik bir tonla. Küçükken şarkı söylemeyi çok severdi. Daha çok ninni söylerdi. Sesi tatlı bir his uyandırırdı içinde. Zero küçüklüğünden beri tanıyordu. Bazen ondan ninni söylemesini ister- bu durumlarda yaşlarını umursamazdı- sonra o beceremeyince onun bıraktığı yerden devam ederdi. Yüzündeki neşeli gülümseme yerini nostaljinin huzuruna bırakmıştı. Ne zamandır Zero'yu görmüyordu; neredeydi acaba? İyi miydi? Belki de bir ara odasına uğramalıydı bir şeye ihtiyacı olup olmadığını sormak için. Odalarının hemen yan yana olmasına rağmen birbirlerine pek sık uğramazlardı. Ama Chiyo ne zaman sıkılsa hemen onun odasına gider ve sabaha kadar gülerlerdi. Geçmişteki aptallıklarından, çocukça şakalarından, ve saçma küsmelerinden bahseder; birlikte gülme krizlerine girerlerdi. Ve çoğunlukla Chiyo başını onun omzuna veya dizlerine yatırmışken uyuyakalır; Zero da onu odasına taşırdı. Gerçek bir kardeşi olsaydı bu kadar sevemezdi herhalde onu. Gözleri safkanda, beyni ise küçüklük anılarındaydı. Ama -geriye kalan- tüm duyularıyla safkana odaklanmıştı.Yüzündeki huzurlu gülümsemeyi biraz daha genişleterek sevimli bir hâle getirdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kuroda Shin
Gece Sınıfı Öğrencisi
Gece Sınıfı Öğrencisi
Kuroda Shin


Mesaj Sayısı : 82

Öğrenci Sayfası
Irk/Statü: A Sınıfı Vampir
Güç/Silah: Kan ile çizdiği her şey gerçeğe dönüşebiliyor.
Karakter Adı: Kuroda Shin

Asaletin Kanıtı Empty
MesajKonu: Geri: Asaletin Kanıtı   Asaletin Kanıtı Icon_minitimeCuma Ara. 18, 2009 6:53 pm

"Selam, Safkan-kun~!!"

İlk ona seslenen kişi şu neşeli, vampirlerle bir ilgisi olmayan biri için ilk bakışta asla safkan diyemeyeceği bir kişilik özelliklerine sahip kızdan geldi. İlk kelimenin Kaname'den çıkacağını düşünmüştü. Son zamanlarda tahmin konularında ne kadar da başarısızdı... Yamuk bir gülümsemeyle başını eğdi. Önce ayağını onların bulunduğu koridora attı. Ayağından güç alarak tek hareketle bedeninin tamamını sergiledi onlara. Başını kaldırmadı. Bekledi bir süre.

"Karşılaşmak ne hoş... Kendimi istenmiyormuş gibi hissetsem de-..." sesi tehlikeli biriymiş gibi gizemli ve kısık çıkıyordu. Kafasını hızla kaldırıp direk gözlerinin içine baktı. Çatık kaşları bu amacının başka gösteriş konusuna daha katkı sağlıyordu. Ancak o sadece böyle olmaktan mutluluk duyuyordu... Dudakları aralandı. Koridorun en sessiz anına denk gelmiş olmalıydı ki isteğinden daha fazla sırlı çıkmıştı sesi. "Öyle hissetsem de öyle değil, doğru mu?"

Bu kadar oyun yeterinden fazlaydı. Bakışlarını kısıp kaşlarını serbest bıraktı. Öncekinden daha masum bir gülümsemeyle yanıt vermekti hedefi şimdi. Sürekli bu ruh değişimini insanlar yanlış anlayabilirdi. Sürekli gerçek ruhunu saklayan sinsi bir kişilikti; iç çekişmeler yaşayan, aklında büyük bir planı olan tip... Onunla ilişki kurmaya çalışan insanlara göre bu bir engel sayılırdı. İnsanlar tereddütte kalırlardı ona güvenmeleri konusunda...
"Bir safkan olarak katılmam gerektiğini düşündüm... Eğer ters giden bir olay varsa birlikte halletmeliyiz." dedi yüz ifadesiyle aynı olgunluğa ve güvene sahip sesle. Onlara birkaç adım daha yaklaştı. Önlerinde gözlerini saygısı belli ederek yumup eğildi.
"Affımı kabul buyurun efendim."

Doğrulurken havalanan saçlarını delip geçen bakışları yine safkanların gözlerinin içine bakıyordu. Gerçek duygularını içine saklayan ve muhtemelen gerçek kişiliği gösterdiğinden daha güçlü olan bir safkan kızın neler yapabileceği düşünülemezdi belki de... Güçsüz görünüyordu; beceriksiz bir nebze... Ama o bir safkandı. Ya diğer tüm safkan özelliklerine sahip Kuran varisi? Onun gücü bu kızla karşılaştırılamazdı bile. En ufak bir açık vermiyordu kimseye. Saçlarını savurdu bu karşılaştırmalarla birlikte. Güçleri ne kadar olursa olsun şimdi bunları düşünmenin pek önemi yoktu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Asaletin Kanıtı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Cross Academy :: Ay Yatakhanesi :: Yatakhane Odaları-
Buraya geçin: