Ana Karakter Başvuruları

Konunun ilk mesajı :

Ana Karakter başvuruları buradan yapılmaktadır.

İstenilen Ana Karakter:
En az 20 satırlık o karaktermiş gibi yapılan bir rp:


İsterseniz o karakteri aldıktan sonra sadece karakterin görünümünü kullanabilirsiniz.İsterseniz ana karakterin isminide kullanabilirsiniz ancak kurguların aynen Vampire Knight gibi olmaması rica edilir.


Alınan Karakterler:
Yuuki Cross-Yuuki Kuran
Zero Kiryuu-Zero Kiryuu
Kaname Kuran-Kaname Kuran

ahahaha melodi-chan merhaba Hmm Sitede lazıım olan bir karakter çeşşiti varmıı acaba ? Avcıı / profesör / vampir olmazsa olmaz dediğğin

Bu arada nikim Yuuki Kuran olarak değğişştirilebilir mi acaba ?

Elbette Cemre cemreydin dimi ?
Sitede insan karakter lazım ama... illa vampir istersen o da olur

O zamaaan bizim bildiğğimiz gündüz öğğrencisi Yuuki olayıım İİlerleyen zamanlarda Kaname ısırırsa ne olur bilemeyeceğim

Gündüz sıınııfıı !

Gryffindor! gibi olduı tamam veriom gündüz sınıfına başvuru yapma boşuna ama gücünü karakter kartında belirt varsa yani

tamamdıır hemen lejant çalıışşmalarıına başşlııyorum

Yuuki benimmmmmmmmmmm

-_- Maalesef Diğer Yuuki sizden çok daha iyi rp yapıyor ve onun bunu gerçekten hakkettiğini düşünüyorum.

İstenilen Ana Karakter: Ruka Souen

En az 20 satırlık o karaktermiş gibi yapılan bir rp: (zaten Melodinin bildiğini bilerek klasik bir örnek kopyaladım)

Marcus'un 10-15 metre gerisindeki ağaçtan minik bir çabayla aşağı indi hemen. Bütün olanları izlemişti; üç vampir de onun sessiz izleyişinin başından beri farkındaydılar ancak hiçbiri kendi gerilimlerine Jeanne'i katmak istememişlerdi... İyi de olmuştu zaten; bu sayede konuşmaların tamamını öğrenemese de akademiyi nelerin beklediği hakkında fikirleri oluşmuştu kızın...

Edward ile yatakhaneye dönüp odalarına gitmek üzere ayrıldıklarında Jeanne kendisini yine boş bir odanın beklediğini biliyordu çoğu zamandaki gibi... Cyline Sid ile beraber olduğundan beri odada karşılaşamaz olmuşlardı. Cyline'in akademide olanlar hakkında henüz bir şey bilmediğini düşünüyordu, ne de olsa Sid'in de olacakların tamamı hakkında bir şey bildiği söylenemezdi kendisi gibi...

Uzaktan olabildiğince sessiz bir şekilde bu söz düellosunu izlediğinde, aslında fiziksel bir savaşa dönüşmesini beklemişti Jeanne. Özellikle Kaname'nin ne kadar öfkelendiğini göz ardı etmezse, olayların basit ve tehdit dolu bir sonla bitmesi Jeanne'i şaşırtmıştı... Belki safkanların zihnine girebilseydi bunu önceden bilirdi ve bu kadar kalmazdı ama... Ne yazık ki dinlediği tek zihin Marcus'unki olmuştu; ama o bile diğer vampirlerle oranla kesinlikle daha az anlaşılır bir zorluktaydı...

Jeanne sadece Marcus'un Sue'ya zihninden söyleyebildiklerini ve sesli konuşmaları dinlemişti, ama bu bile ona yetmişti sanki... Jeanne Sue C. North'un nasıl cevap verdiğini tahmin edebiliyordu; çünkü Sue'nun her bir sessizliğinde Marcus'un zihnindeki değişimler gözünden kaçmamıştı. Zaten Marcus'un zihnini en net görebildiği zamanlar o zamanlar olmuştu...

Ağaçtan inişini Marcus'un duyduğundan emindi, ama bu gece daha fazla ona bulaşmak istemiyordu Jeanne. Az önce öğrendikleri, ondan önce gölde olanlar zaten zihni için fazlasıyla yeter ve artardı bile... Marcus'un sözlerine direnebilecek gücü hissetmiyordu kendisinde; istediği tek şey Marcus'un da ona bulaşmadan yatakhaneye dönmesine izin vermesiydi... Marcus'a zehir dolu sözler sarf etme isteğini zorla tutsa da, bir şeyler söylemeye her an hazır olan ağzını kapatarak arkasını Marcus'un sırtına döndü ve avludan çıkmak üzere ilerlemeye başladı...

Evet senin rplerini biliyorum.Ruka senindir Nilay

Onaylanmadı.Çünkü Shiki safkan bir karakter.Bu yüzden çok daha iyi bir rp yapmanız gerekiyordu.Yazım yanlışları çoktu.

Peki napalım T_T Acaba başka bir ana karakter almam mümkünmü bu rp ile?

Sanırım Hayır

Ozaman yeni bitane yazmam yeterli olur sanırım. Yaklaşık 1 haftadır rp yapıyorum en azından başlamadan evel biraz kendimi geliştirmeliyim.

İstenilen Ana Karakter: Rima Touya
En az 20 satırlık o karaktermiş gibi yapılan bir rp:
Rima son dersten sonra yatakhane gitmek yerine bahçeye çıkmıştı. Bu aralar nedense her gece böyle yapıyordu. Bahçede dolaşmak ve çeşmenin yanında oturmak ona huzur veriyordu. Özellikle bunları yaparken Shiki'yi düşünmek çok iyi geliyordu ona. Shiki'den onla yürümesini isteyebilirdi ama nedense çekiniyordu. Shiki'nin onu sevdiğini biliyordu ama bazen şüpheleri oluyordu. "Üf.. neden böyleyim ben" dedi içinden. Biraz daha yürüdükten sonra cebinden çubuk çikolatalarının olduğu kutuyu çıkardı. İçinden bir tane alıp yemeye başladı. Çikolatanın tadını alır almaz düşünceli halinden çıkıp normale dönmüştü. Nedenini o da bilmiyordu ama bu Çikolatalar onun üstünde uyuşturucu etkisi yaratıyordu. Çikolatasının son lokmasını ağzına atarken arkasından bir ses duydu. "Bana yok mu Rima?" dedi yumuşak bir ses. Rima sesi duyar duymaz karnında kelebeler uçuşmaya başladı. Ama mutluluğunu belli etmeden, "Bana bunları sevmediğini söylemiştin." dedi ve yürümeye devam etti. Shiki'nin arkasından geleceğine emin değildi ama öyle olmasını umuyordu ve umduğu gibi oldu. Bir el elini tuttu. Rima kızardığını hissetti ve hemen yüzünü çevirdi ama elini tutan eli bırakmamıştı. Rima'nın bu hareketine karşılık Shiki kısık sesle güldü. Rima'da gülümsemişti ama hemen kendini toplayıp "hey.. neden güldün ki.. öyle bir anda birinin elini tutarsan ne tepki vermesini bekledin ki!" dedi hafif sinirli bir halde. Buna karşılık Shiki bu sefer gülmesini saklamaya çalışmadan yüksek sesle bir kahkaha attı Rima'yı çekiştirerek hızlı bir şekilde yürümeye başladı. "Dur.. Shiki nereye gidiyoruz?" diye sordu Rima defalarca ama Shiki cevap vermedi. Bir süre böyle yürüdüler sonunda Shiki durdu. Çeşmenin önüne gelmişlerdi. Shiki Rima'yı çeşmenin kenarına oturtuktan sonra yanına oturup ellerini tuttu. "hımm... demek elini tutunca kızarıyosun.. o zaman acaba seni öpsem ne olur?" dedi gülümseyerek. Rima bu sefer kızarmamıştı. Ama çok heyecanlamıştı. Heyecanını belli etmemeye çalışarak, "Sanırım bunu sen denemeden bilemeyeceğiz." dedi ve Shiki'ye daha çok yaklaştı. Shiki'de yaklaşmıştı. Rima gözlerini kapatıp beklemeye başladı. Shiki'nin daha çok yaklaştığını hissedebiliyordu... ve bir anda ikiside oturdukları yerden fırlayarak ayağa kalktılar. Shiki Rima'ya baktı Rima'da Shiki'ye. "Sanırım başka bir zaman deniycem... Mesela bu görevden dönünce olabilir." dedi ve gülümsedi. Rima da gülümsedi ve "evet bana bir öpücük borçlusun ama önce görev" dedi ve ikiside akademinin kapısında bekleyen arabaya doğru yürümeye başladılar. İkisi tam öpüşeceği sırada safkan bir vampir onlarla telepatik olarak iletişim kurmuştu ve iki Level E'nin yok edilmesi için görev vermişti.

Rima ve Shiki arabadan çıkmaz bir sokağın çıkışında indiler. Shiki Rima'nın elini tutarak önden yürümeye başladı. "Beni korumak zorunda değilsin Shiki." dedi Rima ve Shiki'nin yanına geçti. Sokağın sonuna geldiklerinde boş bir harabe gördüler. Rima harabeye yaklaşırken bir şeyin ona vurduğunu hissetti ve yakındaki duvara savruldu. Ama hemen ayağa kalkıp ona vuran şeye baktı. Bir level E karşısında duruyordu. Alnındaki çizikten akan kanı silerek, "bir modele böyle bir yara açmaya nasıl cürret edersin!" diye bağırdı ve ellerinden çıkan şimşekleri level E vampire yolladı. Vampir sıçrayarak onlardan kaçtı ama artık onun için çok geçti. Rima birden fazla şimşek atmıştı ve bunlardan biri vampirin tam atmayan kalbine denk geldi. Vampir anında toza dönüştü. Rima hemen Shiki'yi bulmak için etrafına baktı. Shiki'yi gördüğünde içini çekerek, "Shiki hadi akademiye dönmeliyiz.. oyun oynama!" diye bağırdı. Burada ki iki Level E'den birinin Rima çabucak halletmişt ama Shiki kendine düşen Level E'yi hemen öldürmek yerine onla dalga geçiyordu ama Rima duyunca hemen hızlandı ve Level E bir dakika içinde Toz olmuştu bile. "bari eğlenmeme izin ver. bunları avlamak zaten sıkıcı." dedi Shiki içini çekerek. Rima aldırış etmeyerek yürümeye başladı ama Shiki'nin arkasından "dur bir şey unuttuk." dediğini duydu ve arkasını döndü. Arkasını döndüğü anda Shiki'yle burun buruna geldi. Shiki Rima'nın gözlerine bakarak gülümsedi ve eğilerek onu öptü. Geriye çekildiğinde Rima ona bakıyordu. Cebinden bir çubuk Çikolata çıkarıp, "Al bakalım." diyerek Shiki'nin ağzına koydu. Shiki itiraz etmeden çikolatayı yedi ve Rima'nın elini tutarak arabaya doğru yürümeye başladılar.

Rpg out: Bu rpyi nerde yazsam aynı açıklamayı yapıyorum... Anime de Rima ve Shiki arasında böyle bir şey olmaz ama ikisi arasındaki aşkı hayalimde ki gibi yansıtmak istedim umarım beğenirsiniz

Onaylandı

İstenilen Ana Karakter: Shiki Senri
En az 20 satırlık o karaktermiş gibi yapılan bir rp:

Gece soğuk, günler kısaydı. Düşüncelerin hepsi, kışın geldiğinin resmi olmuştu zaten... Geçen dakikalar ve her an yaşlanan vücutlar arasında bir vampir olmak ayrıcalık mıydı, yoksa büyük bir hezimet mi? Karamsar kafalardaki soru işaretlerine karşın güzel bir gülümseme ortamı yumaşatabilirdi belki, yada düşüncesizce ortaya atılan sözler... Farkındalıklığın ötesinde, yılın sonuna yaklaşmış olan gökyüzünün yaşları, bir yağmur olup odanın camına çarpıyordu. Hemen yanında, kollarının altında olan Rima'nın sıcaklığı, olası sadakatini gözler önüne seriyordu her açıdan. Birkaç küçük söz yerine, hiçbirşey söylemeden öylece gözlerinin içine bakmaktan başka ne isteyebilirdi ki o an? Az sonra Rima'nın birşeyler söylemek adına konuşacağını bile bile gözlerinden alamadığı gözlerini yuvasında dans ettirmekten kaçınmıyordu Shiki. Camlara çarpan yağmur damlacıklarının tatlı sesi eşiğinde, odadaki şömineden gelen çıtırtılar kulaklarda ahenk yaratan melodiler haline gelip aşk kokan anların bestecisi oluyorlardı. Ve sonrasında yüreklerden gözlere fışkıran duyguların efendisi, hatta ilahı olarak karşılıklı arzuları dile getiriyorlardı o tatlı yağmur damlacıkları. Dışarıdaki güçlü fırtınadan nasibini almış ağaç dalları, gölgeleriyle oyun oynuyordu camlardaki perdeler üzerinde. Düşünceler bir, bakışlar ise farklıydı. Sözlere yer yoktu artık o güzel anlarda. Ancak Rima'nın huzursuz tavrı üzerine ortaya çıkardığı narin sesinin anlamı, ambiansı kısa süreli bozmuştu ne yazıkki;

-Shiki, Rido Kuran'nın düşünceleri beni korkutuyor. Lütfen bunların doğru olmadığını söyle. Lütfen!

Shiki, sevdiği kızın ağzından duyduğu narin sözler karşısında gözlerini usulca kapatmakla yetindi. Odanın loş ışığı ve boğuk havası karşısında sevgilisinin büyüleyici sesine esir olmuştu adeta. Birşeyler söylemek için azğını açtığında ise aklına gelen kelimelerin düşüncesizce olduğunu farkedip susmayı yeğledi kendince. Ancak bir cevap vermeliydi, böylesine güzel bir anı bozan tedirginliğin hesabını vermesi gereken onlar değildi çünkü! Shiki, tatlı bir gülümseme ile yeniden sardı sevgilisini içinden gelen sadakatle donatılmış güçlü kolları ile. Ardından kalın sesine serpiştirdiği aşkla söyledi içinden geçenleri, "Asla! Ne O, nede başkası. Hayatımızda olacak değişikliklere karışmalarına izin vermeyeceğim Rima. Seni seviyorum!". Sesiyle birlikte odada varlığını hissettiren aşk, Shiki'nin Rima'ya kilitlenmiş gözlerinden kendini almasını zorlaştırmıştı. Akademi tehlikedeydi. Babasının hain planları karşısında, Shiki bir yem olmaktan kaçınmalıydı. Düşüncelerinin beraberinde koruması gereken tek şey Rima olacaktı çünkü...

Uzun süreli bakışmaların ardından Shiki, bakışmaların bir son bulması gerektiğini hissedip, Rima'nın narin vücudundan çektiği elini oturduğu yerden ayağa kalkmasında yardımcı olarak kullandı. Birkaç saattir orada olduklarını biliyordu -ki sıkılmamıştı da- ancak uzun süredir giremediği derslerin hesabını vermesi gerekliydi. He şeyin bitmemesi gerektiği kanısına kapılmışken, okuldan geçemediği dersler doğrultusunda alacağı notlar itibarını sarsacaktı. Meraklı gözlerle ona bakan Rima'nın minik dudaklarına bakıp gülümsedi tatlı bir ifadeyle, ardından merakını gidermek adına araladı dudaklarını, "Üzgünüm Rima, felsefe dersliğine gitmem gerekecek. Biliyorsun ki uzun süredir derslere giremiyorum. Diğerleri kadar olmasa da önemli bir durum bu benim için, seni temenni ederim ki tekrar görüşeceğiz sevgilim.". Romantik bir bakıştan sonra odanın kapısına doğru ilerleyen Shiki, aklında taşıdığı düşüncelerin herbirini kötü sonlarla donatmaktan sıkılmıştı artık. Rido'nun hakkındaki planlarını bilmeyişi ve Rima'nın olası tedirginliği, Shiki'nin bozulmuş moralini daha da sarsıyordu... Açılan kapının ardından ışıksız odayı yavaşça terk etmişti. Usulca ilerleyen adımları ile pencerelerden koridora yansıyan ay ışığının cehennem senfonisini aratmayan çığlıkları arasında kayboldu karanlıkta...

Hmm...Tamam onaylandı

istenilen ana karakter:Yuuki Kuran

RİP:
Merhaba ben yuuki cro...yani yuuki kuran.eskiden yuuki cross olarak anılırdım.Kaien Crossun kızıyım.En azından öyleydim ama sanırım beni hala seviyordur.cross akademisinde zero ile birlikte gardiyanlık yapıyordum.zero onca 4 yıldır benden vampir olduğunu saklamıştı.aklıma geldikçe acaba iyi bir arkadaş değil miyim diye kendime soruyorum ama artık onun arkadaşı olup olmadığımı bilmiyorum...neyse devam edelim okulumuzda iki yatakhane ve iki sınıf vardır...gece sınıfı ve gündüz sınıfı...sanırım artık gece sınıfının sırrını biliyorsunuzdur;onlar vampirlerden oluşur...vampirlerin de sınıfları vardır isterseniz birkaçtanesini sayayım:
A SINIFI VAMPİR:safkan vampirlerdir...safkan vampirler vampir dünyasında tanrı gibidirler...asil vampirlerden ziyade çok daha güçlüdürler...bir de bir insanı vampire dönüştürebilirler...ancak ısırdıkları kişiler E sınıfı vampirlere dönüşürler..ancak bir safkan kanı içerlerse normakl vampir olurlar
B SINIFI VAMPİRLER:Asil vampirlerden oluşur...asil vampirler safkan vampirlerden bir kademe alttadır...diğer vampirlerden farkları özel güçleri olmasıdır örneğin idol yani aidou senpai gibi...aidou senpai'nin özel gücü buzdur....
Sanırım bu kadar sınıf tanıtımı yeter.Ah!Kaname-senpai'yi unuttum..şu an onunla yaşıyorum..o da bir safkan vampirdir...ve kardeşim olur...tıpkı annem ve babam gibi biz de nişanlıyız...ona çok şey borçluyum örneğin annem benim vampir kimliğimi ruhumun derinliklerine sakladığında bütün hafızamı kaybetmiştim...ve kendimi birden ormanda buldum ve bir vampir bana saldırmaya kalkıştı..tabi kaname-senpai bunu engelledi ve vampiri öldürdü...o anı unutamıyorum...tabii annemle babamı da...onlar amcam rido yüzünden öldü...nedendir bilmem ama rido beni annem juuri sanıyor...nedenini hala öğrenemedim...her neyse kaname-senpai ayrıca beni uyandıran kişydi...beni ortaya çıkaran ve hafızamı kazandıran kiş oydu...o anı hatırlayınca..zero....ona kaname-senpainin kardeşim olduğunu söylediğimde yüzünün halini unutamıyorum....hayal kırıklığına uğramıştı...ve son buluşmamızda beni öldüreceğini söyledi...bunu ciddiye almam gerekiyor...fakat ona zarar vermek istemiyorum...sanırım kalbimin bir bölümü hala onun için atıyor....

umarım kabul edilirim

Şey bu karakterin zaten bir sahibi var

Evet