Yıl 2010.Akademide teknoloji hakim ve birçok E sınıfına benzer insanlar ortalıkta beliriyor.Onların nereden geldiğini bulmalıyız! |
| | Okul Kayıtları | |
|
+15Vincent Lancelot Tsukiyomi Yoru Roy Mustang Trafalgar Law Ue Aki Imato Senri Shiki Sona Kuroda Shin Ruka Souen Zero CLaiRe NympHadoRa Rose Roxira Kimal'a Len Cross Sorcha Kuran Rin Cross 19 posters | |
Yazar | Mesaj |
---|
Rin Cross Gardiyan & Gündüz Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 297 Nereden : Cross Academy İş/Hobiler : Gardiyan Lakap : Ririn,Len(çünkü lene çok benzer)
Öğrenci Sayfası Irk/Statü: İnsan Güç/Silah: Sesi ile neredeyse herşeyi yapabilir. Karakter Adı: Rin Cross
| Konu: Okul Kayıtları Cuma Ara. 11, 2009 4:41 pm | |
| Konunun ilk mesajı :
Başvuru formu aşağıdaki gibidir. Ad/Soyad: Tür: Yaş: Güç/Silah: Sınıf: Örnek Rp:
Not:Tür için İnsan iseniz sadece insan vampir iseniz B,C,D sınıfınızı belirtiniz.İnsanlar çok vampiri anımsatmadığı sürece güçler alabilirler.Örneğin dokunduğu canlının uzvunda kısa süreli acı,yüksek bedensel güç gibi.Silahlar avcılar ve vampirlerden haberdar olan öğrenciler içindir.Sınıf olarak Gece ve Gündüz Sınıfını belirtiniz.Örnek rp en az 5 satır olmalıdır.Eğer B sınıfı bir vampiri seçtiyseniz 5 satır yeterli olmayacaktır.Yani bir nevi "Emeğe göre yemek" tarzı bir sistem. | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
Sona Gündüz Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 41 Nereden : zamanın kaybolduğu diyarın zaman sarayından... Lakap : sona,soba,soma,sana vs. :D(ama genelde sona ve soba :D)
Öğrenci Sayfası Irk/Statü: İnsan-Avcı Güç/Silah: Cisimlerin Boyutlarını Değiştirebilme/kolye olarak kullandığı Ölüm Baltası(ve bileklik,küpe olarak kullandığı ya da çantasında sakladığı yüzlerce bıçak,kılıç,balta vs) Karakter Adı: Sona
| Konu: Geri: Okul Kayıtları C.tesi Ara. 12, 2009 10:20 pm | |
| | |
| | | Rin Cross Gardiyan & Gündüz Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 297 Nereden : Cross Academy İş/Hobiler : Gardiyan Lakap : Ririn,Len(çünkü lene çok benzer)
Öğrenci Sayfası Irk/Statü: İnsan Güç/Silah: Sesi ile neredeyse herşeyi yapabilir. Karakter Adı: Rin Cross
| Konu: Geri: Okul Kayıtları C.tesi Ara. 12, 2009 10:21 pm | |
| Tamam Onaylandı | |
| | | Sona Gündüz Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 41 Nereden : zamanın kaybolduğu diyarın zaman sarayından... Lakap : sona,soba,soma,sana vs. :D(ama genelde sona ve soba :D)
Öğrenci Sayfası Irk/Statü: İnsan-Avcı Güç/Silah: Cisimlerin Boyutlarını Değiştirebilme/kolye olarak kullandığı Ölüm Baltası(ve bileklik,küpe olarak kullandığı ya da çantasında sakladığı yüzlerce bıçak,kılıç,balta vs) Karakter Adı: Sona
| Konu: Geri: Okul Kayıtları C.tesi Ara. 12, 2009 10:36 pm | |
| | |
| | | Senri Shiki Gece Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 60 Nereden : geldi bu?
Öğrenci Sayfası Irk/Statü: Seviye A Vampir Güç/Silah: Kan Kırbacı /Safkan Güçleri Karakter Adı: Senri Shiki
| Konu: Geri: Okul Kayıtları Paz Ara. 13, 2009 12:54 pm | |
| Ad/Soyad: Max Ronald Janson Tür: İnsan Yaş: 18 Güç/Silah: Hipnoz ve Kılıcı Sınıf:Gece Sınıfı Örnek Rp: Yaşasınn dedim. Arakaı döndüm ve güldüm. Hahahaha. Ama bu olmamalıydı çünkü vampirler akedemideydi. Islak ıslak yağan yağmurun ardında bıraktığı mayhoş sesi kulağımda hissettim. Yehuuuu dedim ve camdan atladım. Sonra yürüdüm, hatta koştum. Ama hayaldi. Güzel bir kahkaha attım. Nerdesin Joe?. Bir anda karşımda belirdi. Çok korkmuştum. Karnalığın rüzgarla oluşan ambiansı altyında usulca fısıldayan minik arzular gibi bağırdım. Sonra yine güldüm. Arkamı dönücne onu görünce sustum. Sonra merhaba dedim. Koştum ve kaçtım... | |
| | | Rin Cross Gardiyan & Gündüz Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 297 Nereden : Cross Academy İş/Hobiler : Gardiyan Lakap : Ririn,Len(çünkü lene çok benzer)
Öğrenci Sayfası Irk/Statü: İnsan Güç/Silah: Sesi ile neredeyse herşeyi yapabilir. Karakter Adı: Rin Cross
| Konu: Geri: Okul Kayıtları Paz Ara. 13, 2009 1:21 pm | |
| Bir insan?Gece Sınıfında? | |
| | | Senri Shiki Gece Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 60 Nereden : geldi bu?
Öğrenci Sayfası Irk/Statü: Seviye A Vampir Güç/Silah: Kan Kırbacı /Safkan Güçleri Karakter Adı: Senri Shiki
| Konu: Geri: Okul Kayıtları Paz Ara. 13, 2009 1:29 pm | |
| Şey ben özür dilerim burada pek güzel ayzamadım zaten ana karakter başvurusuna girsem daha iyi oalcak Shiki'yi almak istiyorum T_T | |
| | | Rin Cross Gardiyan & Gündüz Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 297 Nereden : Cross Academy İş/Hobiler : Gardiyan Lakap : Ririn,Len(çünkü lene çok benzer)
Öğrenci Sayfası Irk/Statü: İnsan Güç/Silah: Sesi ile neredeyse herşeyi yapabilir. Karakter Adı: Rin Cross
| Konu: Geri: Okul Kayıtları Paz Ara. 13, 2009 1:29 pm | |
| Ha tamam ordan yaparız kaydı sorun diil | |
| | | Ue Aki Imato Gündüz Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 8 Nereden : Çin :D İş/Hobiler : Öğrenci Lakap : Akiue,U-Chan xD
Öğrenci Sayfası Irk/Statü: İnsan Güç/Silah: Demir sertliğinde bacakları Karakter Adı: Ue Aki Imato
| Konu: Geri: Okul Kayıtları Paz Ara. 13, 2009 3:19 pm | |
| Ad/Soyad:Ue Aki Imato Tür:İnsan Yaş:17 Güç/Silah:Demir kadar sert bacakları Sınıf:Gündüz sınıfı Örnek Rp:Aki lerliyordu gecenin karanlığında büyük bir sakinlikle.Etrafına bakınıyor ve birşeyler arıyordu.O hisse doğru merakla gidiyordu.Hissettiği şeye yaklaşıyor gibiydi.Yaklaştıkça heyecanlanıyor ancak sakinliğini korumaya çalışıyordu.Arkasından gelen bir çıtırtı üzerine hızlıca arkasını dönüp baktı.Bir adam...Gözleri delicesine korku ve nefretle bakıyor.Aki "Sen bir vampirsin değil mi?" dedi korku dolu bir sesle.Adam ona doğru hızlıca ilerliyor ve bir yandanda bağırıyordu."Tanrı aşkına bir level E nedir ki?" dedi kendine gelen adama doğru Aki.Kendisine yaklaşan adama doğru çok büyük bir hızla tekme attı.Bacağı adamın içinden geçmişti."Sana söylemiştim küçük böcek" dedi sakinlikle | |
| | | Rin Cross Gardiyan & Gündüz Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 297 Nereden : Cross Academy İş/Hobiler : Gardiyan Lakap : Ririn,Len(çünkü lene çok benzer)
Öğrenci Sayfası Irk/Statü: İnsan Güç/Silah: Sesi ile neredeyse herşeyi yapabilir. Karakter Adı: Rin Cross
| Konu: Geri: Okul Kayıtları Paz Ara. 13, 2009 3:22 pm | |
| | |
| | | Trafalgar Law Gündüz Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 39 Nereden : Kyoto/Japonya Lakap : Shiroi Hanta/White Hunter/Beyaz Avcı
Öğrenci Sayfası Irk/Statü: İnsan/Avcı Güç/Silah: Duman Gücü / Nodachi Karakter Adı: Trafalgar Law
| Konu: Geri: Okul Kayıtları Paz Ara. 13, 2009 3:30 pm | |
| Ad/Soyad: Trafalgar Law Tür: İnsan(Avcı) Yaş: 17 Güç: Şu Başlıktan BakabilirsinizSilah: Nodachi Sınıf: Gündüz Sınıfı Örnek Rp: Not: Bu rp diğer sitelerden birinde yaptığım rplerdendir. Gerekirse yenisini yazarım.- Spoiler:
Gecenin en karanlık saatleri başlamak üzereydi. Uzun, boş ve terk edilmiş evlerle dolu bir yolda sadece belli belirsiz bir siluet görünebiliyordu. Karanlık yanında adeta yoldaşı olan soğuğu da getirmişti. Siluet birden hareketlenmişti. Gözün gözü görmesini engelleyen karanlığın içinde adeta hedefini kokluyordu. Birden önünde beliren ikinci biri daha çıktı. Bir anda çekilen asalar yükseldiği hızla aşağı indi. Sonradan gelen kısa adam kısık ve sinsi bir sesle:
" Dragonflame! Nihayet gelebildin. Karanlık Lord'un toplantısı burada. "
Dragonflame küçük ve sade bir hareketle ona yolu göstermesini işaret etti. İçeri girdiğinde geniş ve karanlık bir odadaydı. Odayı sadece bir şömine aydınlatıyordu. İçeride bütün Ölüm Yiyenler kendileri için belirlenen yerlere oturmuşlardı. Sadece Lordun sağındaki bir koltuk boştu. İnce, uzun ve siyah masanın başında bütün sinsiliğiyle avının dikkatsizliğini bekleyen bir yılan gibi duran Karanlık Lord oturuyordu.Yüzünde her zamanki biraz sinsi biraz da korkutucu ifadesi vardı. William diğer ölüm yiyenlerin aksine ona bağlı değildi. Hiçbir zaman da ona bağlı olmayacaktı.O sadece kendisiyle aynı amacı taşıyan bir gruba destek veriyordu. Muggleları ya yok etmek ya da esir almak... İşte bu güzeldi. Ancak o asla " Lordum, Lordum!" diyecek türden biri değildi. Bunu bilen Karanlık Lord onu her zaman yakınında tutuyor ve gözden kaçırmamaya çalışıyordu. Büyük çatışmalardaki en büyük düellolardan zaferle ayrılan biri olan William kesinlikle ona rakip olabilecek biriydi.
Karanlık Lord birden tıslamaya benzer sesiyle sessizliği bozdu. Küçük başarısızlıkların sonuçlarında verilen ağır cezalar sahiplerini buluyordu. Salonda bulunan herkes endişeyle Lord'a bakıyor ve kendi adlarının söylenmemesini umuyorlardı.Bütün salonda en rahat olanları William'dı. O, görevlerini en mükemmel ve gizli şekilde bitirir, amacı uğruna ne yapması gerekirse yapardı. Hem Lord'a bağlı olmadığı için ters bir durumda -diğer korkakların aksine- asasını kaldırabilir, kendini koruyabilirdi.Cezalar bazen can yakıcı olamayan sözlerle, bazen de Lord'un asasından çıkan lanetlerle olabiliyordu. Birçok kişinin kanını dondurabilecek cezalar artık William için alışılmış bir durumdu. Tam Lord'un asası havaya kalkmış ve küçük, sıska ve korkudan titremeye başlayan birine doğrultulmuşken kapıdan gelen bir patlama sesiyle herkes ayağa kalktı.
İnce-uzun salondaki herkes ayakta bazı hızlı olanların asaları çekilmiş durumdaydı şimdi. Bu patlamanın tek anlamı vardı; Yoldaşlık toplantı yerlerini öğrenmişti. Artık taktik zamanı bitmiş, bütün vahşeti, lanetleri ve ölümüyle savaş zamanı gelmişti. İlk önce kapının arkasından gelen bir kırmızı ışın içeri girdi. O an adeta bir deprem olurcasına iki tarafın da birbirine gönderdiği büyüler yeri sarstı.
Ölüm Yiyenlerin bazıları pencerelerden -çünkü bu eskiden normal bir evdi- bazıları da ilk büyünün geldiği kapıdan dışarıya lanetler yağdırıyordu. İki taraftan da diğerine yağmur gibi yağan büyüler hedeflerini bir türlü vuramıyormuş ama düştüğü yerden tekrar hedefine zıplamak istiyormuşçasına sekiyordu. William evin arka kapısına gidip dışarıyı kontrol etti.Kimsenin olmadığını anlayınca kapıdan dışarı çıkmış ve evin etrafından dolaşarak evin yanından gizlice yoldaşlık üyelerine lanet yolluyordu. Ta ki dikkatli bir yoldaşlık üyesi onun oyununu anlayana kadar. İri adam yanına zayıf ve güçsüz görünen birini daha alarak onunla düelloya girdi. İlk önce zayıf olana nişan alırmış gibi yapan William birden hedef değiştirince hazırlıksız yakalanan iri adam tek bir büyü bile yapamadan yere yığıldı "Avada Kadevra". William diğer adamdan gelen büyüye de güzel bir cevap verdi "Bumbardie''. İki büyünün havada çarpışması ile oluşan ışık topunun parlaklığıyla geçici olarak görüşünü kaybeden adama saldıran William, adamı diğerinin yanına yıkmıştı "Avada Kedavra".
William yeniden diğerlerinin ne durumda olduğuna baktığında içerideki herkesin ya ölmüş ya da oradan cisimlenerek kaçmış olduğunu gördü. Bir-iki kişi ise Lord'un onlara o gün yaptıklarından dolayı bir ceza vereceğinden emin olduğu için Yoldaşlığa teslim olmuştu. İçeriyi arayanların kendini farkedip peşine düşmemeleri için sessizce bilinmeyen bir yere cisimlendi.
En son Trafalgar Law tarafından Paz Ara. 13, 2009 3:31 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Rin Cross Gardiyan & Gündüz Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 297 Nereden : Cross Academy İş/Hobiler : Gardiyan Lakap : Ririn,Len(çünkü lene çok benzer)
Öğrenci Sayfası Irk/Statü: İnsan Güç/Silah: Sesi ile neredeyse herşeyi yapabilir. Karakter Adı: Rin Cross
| Konu: Geri: Okul Kayıtları Paz Ara. 13, 2009 3:31 pm | |
| | |
| | | Roy Mustang Gündüz Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 93
Öğrenci Sayfası Irk/Statü: İnsan/Öğrenci Güç/Silah: Dürbün Gözler/M4A1 Karakter Adı: Roy Mustang
| Konu: Geri: Okul Kayıtları Paz Ara. 13, 2009 8:56 pm | |
| Ad/Soyad:Roy Mustang Tür:İnsan Yaş:16 Güç/Silah:M4A1,Dürbün Gözler Sınıf:A Örnek Rp: O gün oraya gitmemeliydim,çok soğuk ve karanlık bir geceydi arkadaşlarımla birlikte dağa gezintiye çıkmıştık.Gece saat 12’ye gelirken dolunay tepede parlıyordu ve bana bir şey oldu işte bu dehşetin başlangıcıydı.Ben en arkadaydım ve önümde Tom vardı.Saat 1’e gelirken Tom ortadan kaybolmuştu ortada sadece kanlı eşyaları vardı.Arieal çılgına dönmüştü normaldi en iyi arkadaşı ölmüştü,birkaç dakika sonra Arieal hariç herkes ilerlemeye başladı aralarındaki ara 4 metreye gelince o çığlık duyuldu oraya koştuklarında bulabildikleri sadece Aireal’ın kopuk kafasıydı.Herkes çok tırsmıştı Olive sırt çantasından bir saçmalı tüfek çıkardı etrafa bakınmaya başladı biraz sonra ilerlemeye devam ettiler ve en arkadaki Samoa’nın çığılığı duyuldu.Olive hemen namluyu ve hemen sesin geldiği yere ateş etti.Olive’nin kurşunları beni vurmuştu hemen Samoadan birkaç parça ısırdım ve oradan kaçtım.Olive oraya geldi Samoanın gözlerini kapattı.Şimdi koca kafileden sadece 2 kişi kalmıştı Olive hemen orman koruyucusunu aradı korucuya tehlikede olduğunu söyledi korucu ona inanmadı ve telefonu yüzüne kapadı.Olive ve Pamela ilerlemeye başladılar sonunda bir mağaraya ulaştılar mağarada
‘’Buraya Giren Umutlarını Dışarıda Bıraksın’’
Yazıyordu Pamela tırsmıştı ve girmedi ve birkaç saniye sora Pamelanın cansız bedeni mağaranın içine yuvarlandı. Olive Çok tırsmıştı Çığlık attı
‘’Sen kimsin ve ne istiyorsun’’
Birden bire Olivenin etrafına kurt adamlar sarmıştı
‘’Sanırım Yanlış bir şey yaptım'' Dedi ve tüfek ile etrafa ateş etmeye başladı ama kurt adamlar hiçbir zarar görmedi hemen oraya fırladım ve kükredim. Kurt adamlar dağıldı Oliveyi kenara doğru iterken güneş doğuyordu.Kürküm dökülmeye başladı hemen oradan kaçtım.Bir süre sonra eski halime dönmüştüm,Olivenin vurduğu yer kanıyordu ve acıyordu.Hemen Olivenin yanına gittim Olive şaşkın şaşkın bana baktı hemen tüfeği bana doğrulttu sanırım yaradan anlamıştı yerden bir taş aldım ve Oliveye fırlattım Olive yanlışlıkla tavana ateş etti ve mağaranın o bölümü üstüne çöktü ben hemen kasabaya döndüm ve yara iyileştirip evime gittim | |
| | | Rin Cross Gardiyan & Gündüz Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 297 Nereden : Cross Academy İş/Hobiler : Gardiyan Lakap : Ririn,Len(çünkü lene çok benzer)
Öğrenci Sayfası Irk/Statü: İnsan Güç/Silah: Sesi ile neredeyse herşeyi yapabilir. Karakter Adı: Rin Cross
| Konu: Geri: Okul Kayıtları Paz Ara. 13, 2009 8:57 pm | |
| | |
| | | Tsukiyomi Yoru
Mesaj Sayısı : 13
| Konu: Geri: Okul Kayıtları Ptsi Ara. 14, 2009 6:15 pm | |
| Ad/Soyad:Tsukiyomi Yoru Tür:Bilinmiyor Yaş:Çok yaşlı Güç/Silah:Güçlerini kullanırken hiç görülmemiştir ama çok güşlü olduğu tahmin ediliyor(eski kayıtlara bakılarak) Sınıf:Sınıfı yoktur ama gece sınıfındaki herkes onu tanır geceleri ortaya çıkar Örnek Rp: Ben gökyüzündeki yıldızlarım.Ben geceyim.Ben ışığı sönmüş bir yıldızım.Adım Yoru.Aradığını bulman için sana yardım edecek kişiyim. **************************************** Korkunç bir geceydi,yıldızların ışığı sönmüş gibi artık hiç parlamıyorlardı.soğuk rüzgarlar esiyordu,aynı kudurmuş köpeklerin sesleri gibi uğulduyordu...Yaşanmayakcak bir yardi orası,sönmüş gitmiş bir köydü.Korkunç yaratıkların istilasına uğramış,bitmiş,mahvolmuş...Kimse yaşamıyordu orda artık,bir kişi dışında... Bütün bu mahvolmuşluğun ortasında küçük bir çocuk koşuyordu.Gecenin içinde yönünü bulamıyor,sadece koşuyordu.Neden kaçmak istediği belirsiz, kafasındaki o küçük sesle mücadele ederek,nereye gideceğini bilemeden kaçıyordu.Korkusu gözlerinni kör etmiş olmalıydı... Ben gökyüzündeki yıldızlarım.Ben geceyim.Ben ışığı sönmüş bir yıldızım.Adım Yoru.Aradığını bulman için sana yardım edecek kişiyim. Kafasının içindeki bu küçük ses onu deli ediyordu,ama ses durmuyordu.Şarkı söyler gibi,narin bir edayla kafasının içinde çınlayıp duruyordu. "Neden,neden?Git artık başımdan,Yonsen(peri)-sannnn!" Sesi ağlamaklı bir tek bunları söyleyebiliyordu ama nafile, o ses durmak bilmiyordu. Hayır bunları söyleyecek zaman değildi kaçmalıydı,ama neden kaçtığını bilmiyordu.İçgüdülerinin sesini dinliyordu yalnızca.O korkunç yaratıklar onu yakalamamalıydı. Kendilerini insan gibi gizleyip kan içen canavarlar.Onlardan kaçmalısın. "Neden yonsen-san?Neden kaçmalıyım?"Ses beyninin içindeydi ama o bunları yüksek sesle söylüyordu.Kafası allak bullak olmuştu çünkü. Sorgulama sadece yap.Seni koruyacağım.Adım Yoru...
Buna bir anlam veremese de sesi izliyordu.Onlardan kaçması gerekiyorsa öyle yapacaktı.Hem annesi ve babası da öyle dememişmiydi?Onun kaçması için kendilerini feda etmemişmiydi.Annesi ona kaç demişti ve hemen sonra onlar tarafından öldürülmüştü. Kendilerini insan gibi gizleyip kan içen canavarlar.Onlardan kaçmalısın. "Kaçıyorum yonsen-sann!Ama nereye gidicem?" Bana gel.Seni koruycam. "Ama nasıl?" Yalnızca gel.Sonun ailen ve arkadaşların gibi olmamalı.Sen...Önemlisin. Koştu,koştu ve koştu,içindeki korkuya,burnunda yer edinmiş tiksindirici kan kokusuna aldırmadan,o sese uyarak koştu. Bir anda yolunu parlak bir ışık kesti.Hayır ışık değildi.Genç bir kızdı ve onu korkutmuştu.Bir şey söyleyemedi ama kız anlamış gibiydiSadece gülümsedi.Küçük çocuğun aklındaki ses yeniden belirdi. Benden sakın korkma.Adım Yoru.Aradığını bulman için sana yardım edecek kişiyim. "Sen yonsen-san sın"Bu bir soru değildi onu görür görmez onun özel olduğunu,bir peri olduğunu anlamıştı. Kız başını salladı.Elini ileri uzattı ve elinde bir kılıç belirdi. Al onu seni koruyacak.O Mugen(altı ilüzyon).Bana aitti ama artık senin. Çocuk kılıca baktı.Güzel bir kılıçtıve onu aldı. "Ama sen ne yapacaksın?" Ben kendimi koruyabilirim.Önceliğim seni korumak.Al onu.O Mugen,sana yardım edecek.Büyülü bir kılıç.Seni benim için koruyacak. Bunları söyler söylemez ortadan kayboldu.Çocuk elinde kılıç yapayanlız kaldı.Gözlerinden bir damla yaş süzüldü... ********************************* diğer sitedeki puankama rp m ama tabi daha puanlanmadı şimdi yoru ben olyorum çock da diğer sitedeki karakterim becerebilirsem iki karakter almak istiyorum yapabilirim değil mi??
| |
| | | Vincent Lancelot Gündüz Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 61 Nereden : Belinda'nın saçlarının arasından :) İş/Hobiler : İşim gücüm Belinda... :) Lakap : Vin, Vinny, Belinda'nın Aşığı :)
Öğrenci Sayfası Irk/Statü: İnsan/ Avcı Güç/Silah: Duyguları kontrol edebilmek, Avcı güçleri/ Gunblade Karakter Adı: Vincent Lancelot
| Konu: Geri: Okul Kayıtları Ptsi Ara. 14, 2009 9:01 pm | |
| Ad/Soyad: Vincent Lancelot Tür: İnsan/Avcı Yaş: 17 Güç/Silah: Avcı güçleri/ Kılıç Sınıf: Gündüz sınıfı Örnek Rp: (Sırf örnek olsun diye hızlıca yazıyorum, ortada böyle bir kurgu yok... Kurguyu Belinda ile konuşacağız... Bu arada sırf 5 satır dendiği için kısa tuttum, daha uzun isterseniz ona da eyvallah...)
Vincent için akademinin bunaltıcı günlerinden biriydi gene. Batan güneşin kızılımsı edasını süzerken, sadece tek bir kızın adı geçiyordu yüreğinden nedense... Yıllardır unutamadığı bu kızın hayali aklının peşini bırakmamıştı hala, ne var ki kendisi uzak diyarlara taşınarak çoktan terk etmişti Vincent'ın bedenini. Ruhsuz kalmıştı o gidince... Ruhsuz, akılsız, fikirsiz, sevgisiz... O kara günden sonra zaten başka kimseyla bir daha görüşmek istememişti artık. Depresyona girmiş, bütün dostlarını hatta ailesini terk ederek tek abşına tek göz odada yaşamayı tercih etmişti Vincent o geceden sonra. Yağmurun kendisiyle beraber ağlamasına izin vermiş, ama gülen güneşi penceresinden bir santimetre bile içeri sokmamıştı. İçinden gelmemişti çünkü... Onun güneşi Belinda'ydı, dünyanın etrafında dönen güneş artık onu ısıtamazdı... | |
| | | Rin Cross Gardiyan & Gündüz Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 297 Nereden : Cross Academy İş/Hobiler : Gardiyan Lakap : Ririn,Len(çünkü lene çok benzer)
Öğrenci Sayfası Irk/Statü: İnsan Güç/Silah: Sesi ile neredeyse herşeyi yapabilir. Karakter Adı: Rin Cross
| Konu: Geri: Okul Kayıtları Salı Ara. 15, 2009 1:22 pm | |
| Sen onaylandın Lancelot yoru burada söyleseydin keşke .Normalde bilinmiyor yazardın ama vampirsn vampir alımları kapandı | |
| | | Liechten Stein Gündüz Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 18 Nereden : Deutschland İş/Hobiler : Jäger Lakap : Stein,Lie,Lieche(genellikle Liechten'in söylenişi zor olduğu için herkes Lieche der)
Öğrenci Sayfası Irk/Statü: İnsan/Avcı Güç/Silah: Vücudundan demirden kollar çıkarabilmek.Onlara kılıç şekli verebilir ancak bu gücün eksisi silah vücudundan çıktığı için derisindeki hasarlardır. Karakter Adı: Liechten Stein
| Konu: Geri: Okul Kayıtları Çarş. Ara. 16, 2009 5:12 pm | |
| Ad/Soyad:Liecten Stein Tür:İnsan olduğu düşünülmekte Yaş:17 Güç/Silah:Doğarken bir şekilde lanetlenmiştir.Bu yüzden güç olarak belinden,kollarından ve vücudunun çeşitli bölgelerinden korkunç derecede demir kollar çıkarabilir ve onlara şekil verebilir. Sınıf:Gündüz Sınıfı Örnek Rp:Ahh...Daha dün varolduğum şu Dünya'da kimsemin olmadığını farkediyorum.Sadece bir veya iki gün önce tekrardan bir bilinç sahibi oldum.Sadece bu kadar kısa bir süre içinde kimsemin olmadığını farkediyorum.Burası çok sıkıcı.Buradan nefret ediyorum.Sadece görevimi yaparak dinlenmek istiyorum.Zaten ben sadece görev için yaratılmadım mı?
Burada zaman geçmek bilmiyor.Gökyüzüne bakınca bile sürekli hava güneşli...Her zaman gündüz gibi.Acaba burada zaman geçiyor mu?Yoksa sadece zaman mı durdu?Yada benmi hissetmiyorum? Bu sorulara cevap bulamayacağım.Daha çok yeniyim.Şimdilik sadece susmam ve bana söylenenleri yapmam lazım.Güçlü olduğum söylenemez.Bu önemli değil.Şimdi düşünüyorumda ben kimdim?
Dünyada geçirdiğim zamanı hatırlıyor gibiyim.Evet...Birisi kardeşime yaklaşıyor...Kardeşim olduğunu biliyorum çünkü bana "Nee-San" diye bağırıyor...Ancak onun yüzünü göremiyorum.O kim?Adı ne?Ailem kim?Ben aslında kimim!?Ben daha önce neydim?Bu sorulara yanıt alabilecekmiyim?...Hiç sanmıyorum...Artık herşeyi zamana bırakmalıyım...Eninde sonunda bunların ne olduğunu öğreneceğim...Öğrenemesemde bu önemli değil.Ancak onu öğrenmek istiyorum.Geçmişimi tüm kalbimle öğrenmek istiyorum.
Geçmişimde kim olduğum benim için çok önemli.Eğer geçmişimde iyi biriysem şimdi neden iki dünya arasında kötü biri olarak anılıyorum?Beni yaratan kişinin benden birşeyler isteyeceğini biliyorum.Beni birşeylere zorlayacak.Ya da ben ona boyun eğerek isteklerini yerine getireceğim.Belkide bu gibi bir yerde yüksek bir yere gelmek için herşeyi yaparak yükselmek gerekiyordur.Eğer bende boyun eğersem sorun çıkmaz.En azından amaçlarıma ulaşmak için şimdilik onları kullanmalıyım.Onlara ihtiyacım kalmadığında zaten burada fazla kalmayacağım.
Belkide amacıma ulaştığımda burada kalacağım ve buraya hükmedeceğim.Yada burada çok yüksek bir konuma yükseltileceğim...Ne yapacağımı bilemiyorum.Aklım çok karışık.Bildiğim tek şey intikam.Sadece tek bir kişiden intikam almak istiyorum.Sadece o kişiyi öldürecek kadar güçlü olmak ve o kişinin canına okumak istiyorum.Onu ezmek ve yaptığı şeye pişman etmek istiyorum.Elbette bunlardan sonra onu yaşatmayacağım.Onu parçalara ayırarak hollowlara atmak istiyorum.
Belkide fazla caniyim.Kim ne derse desin amacıma ulaşmak için her role bürünebilirim.Ben bu'yum.Beni kimse değiştiremez.Fazla duygusal değilim ancak rolüm gereği acılı bir kız,çocuğunu kaybetmiş bir anne yada sevimli bir kızı oynayabilirim.Kimsenin bana güvenmemesi lazım.Güvenirlerse onlar için iyi olmayacaktır.Ben bir nevi dolandırıcıyım.Sadece tek bir kişiye hayatımın gerçeklerini anlatmak isterim.Ancak o kişi daha ortaya çıkmadı.En azından ben onunla daha tanışmadım.Eğer dünya üzerinde bana benzeyen birisi varsa o gerçekten bunları anlatabileceğim tek kişidir.Elbetteki ona herşeyi tamamen anlatmayacağım.Sonuçta oda benim gibiyse bana ihanet edecektir.Onun eline bu kozu vermem imkansız.
Geçmişimi açıklamak istemiyorum.Ben kim olduğumu gayet iyi biliyorum.Ancak başkalarının bilmemesi işimi kolaylaştırıyor.Böylece her role rahatlıkta bürünebiliyorum.Sakin bir öğretmen,bilge bir insan,deli bir kadın ve ciddi bir müdür.Ben aslında hiçbirşeyim.Ancak aynı zamanda herşeyde benim.Ben kimim?Kim olduğumu bilmeme rağmen ben o değilim.O bana uymuyor.Ben asla onun gibi davranmadım.İsmim bile benzemiyor.Ailem bana göre değil.Aslında bana göre ancak şu anki bana göre değil.Geçmişimde olsam şu an ağlıyor olurdum.
Neden ağlayayım ki?Sadece kolayca atlatılabilecek ve amacıma hızlıca ulaşmamı sağlayacak birşey için ne yapabilirim?Bundan şikayet etmeyeceğim.Şikayet etmem için hiçbir neden yok.Tam tersine ona teşekkür etmeliyim.Bu sayede çok daha güçleneceğim ve amacıma ulaşacağım.Sadece arrancar olmam bile işimi son derece kolaylaştırdı.Hele daha da güçlü olursam buraya bir düzen vererek dahada güçlendireceğim ve bu sayede herkes amacına ulaşabilecek.Zaten ben amacıma ulaştıktan sonra yapacak hiçbir şeyim yok...Burasıyla çok rahat ilgilenebilirim.
Şu an sadece buna ihtiyacım var.Azim,güç,bir yol ve olabildiğince zeka!Eğer bunlara sahip olabilirsem yapamayacağım yok.Sadece güçlü olmam ve çizdiğim yola gitmem yeterli.Eğer tüm Hueco Mundo'yu arkama alabilirsem,işte bunu başarabilirsem gücümü tüm Dünya görecek!Tüm Dünya,tüm evren benim adımı duyacak!Beni gören kişi tekrar yaşamayacak!Sadece tüm Hueco Mundo'yu arkama alabilmek istiyorum!Bunu tüm kalbimle istiyorum!Acak bu şekilde amacıma ulaşabilirim! | |
| | | Rin Cross Gardiyan & Gündüz Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 297 Nereden : Cross Academy İş/Hobiler : Gardiyan Lakap : Ririn,Len(çünkü lene çok benzer)
Öğrenci Sayfası Irk/Statü: İnsan Güç/Silah: Sesi ile neredeyse herşeyi yapabilir. Karakter Adı: Rin Cross
| Konu: Geri: Okul Kayıtları Çarş. Ara. 16, 2009 5:13 pm | |
| | |
| | | A. Naila Fang Gündüz Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 15 Nereden : Antartika... İş/Hobiler : Avcı Lakap : Alex, Fang
Öğrenci Sayfası Irk/Statü: İnsan/ Avcı Güç/Silah: Büyü/ Elaking isimli çift taraflı mızrak Karakter Adı: Alexis Naila Fang [Oerba Yun Fang]
| Konu: Geri: Okul Kayıtları Perş. Ara. 17, 2009 2:35 pm | |
| Ad/Soyad: Alexis Naila Fang Tür: İnsan Yaş: 17 Güç/Silah: Büyü/ Elaking isminde çift taraflı mızrağı Sınıf: Avcı Örnek Rp: (Bizim siteden RP koyuyorum...) "Şu çelik gibi sinirlere Bella mı yoksa Sorcha mı sahip bilmiyorum..."
Sid yanında Belinda ile spor salonuna vardığında sesli düşünceleriyle Belinda ile arasındaki sessizliği kendi çapında renklendiriyordu işte. Sid'in kendi kendine konuşmasına Belinda şimdilik karışmıyor gibiydi, Belinda sanki daha çok Sid'in geniş adımlarına yetişmeye çalışıyordu...
"Sorcha başlarda hiç sabırlı değildi. Büyük ihtimalle Bella ilk saldırıyı onların yapmasını istediğimi anlamış olmalı. Kıza seslene seslene onu uyandırmış olmalıyım... Açıkçası Bella Sorcha'dan daha zeki, konuşma şekillerinden bile apaçık ortada bu. Ve zeki bir düşman, aptal bir düşmandan her zaman daha iyidir..."
Sid elleri ceplerinde, spor salonuna varmış olmasına rağmen hala sesli düşünmesini bölmek istemediği için planladığı antremanına henüz başlamak istemiyordu. Sahada geniş tur atacaklardı Sid'in düşünmesi bitene kadar... Sid adımlarını yavaşlatma gereği hissetti, düşüncelerinde bir yanlışlık varsa Belinda müdahale etmeliydi...
"Ama o da ayrı bir gerizekalı... Nasıl Sorcha gibi antik bir cadıya kendi bedenini kullandıttırıyor ki? Hiç mi kendi iradesi yok bunun? İnsan kötü olacaksa kendi başına da yetinmeli... Yok, yok... Esas gerizekalı benim. Bella'nın kurban olduğunu düşünüp yanlış politika izledim... Ama o şeytanın ikiziymiş... Zeki olduğu için de planımı çaktı... Bella tek başına Sorcha kadar güçlü değil. Sorcha ise Bella kadar zeki olamaz. Bu nedenle ikisi beraberken daha da dişli bir rakip oluyorlar bana. Ben giderken saçmaladıkları o Latince şeyler de neydi öyle??"
Birkaç saniyelik sessizlikten sonra Sid kaşlarını iyice çattı. Kafasını kaldırmamıştı, hala yere bakıyorlardı. Aniden aklına gelen şey yumruklarını sıkmasına sebep olmuştu...
"Tabii ya... Ne biçim bir avcıyım ben? Bunlar tek beden içinde tek ruh olmak için büyü yaptılar... Ve büyü için benim gidişimi bekliyorlardı..."
Sid hemen olduğu yerde durdu. Yürüyerek attığı turu yarıda kesmişti. Üstünde Belinda ile beraber odaya uğradıklarında giydiği siyah eşofman takımı vardı... Daha önceden Sid Belinda'nın kendisini sürüklemesine izin vermişti, şimdiyse Sid Belinda'yı sürüklüyordu sanki... Aradaki tek fark kızı sürüklemek için onu kolundan çekiştirmiyor oluşuydu, Belinda zaten onu dinlemek için yanından geliyordu...
"Şimdi daha da güçlü olmalılar..." | |
| | | Rin Cross Gardiyan & Gündüz Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 297 Nereden : Cross Academy İş/Hobiler : Gardiyan Lakap : Ririn,Len(çünkü lene çok benzer)
Öğrenci Sayfası Irk/Statü: İnsan Güç/Silah: Sesi ile neredeyse herşeyi yapabilir. Karakter Adı: Rin Cross
| Konu: Geri: Okul Kayıtları Perş. Ara. 17, 2009 2:36 pm | |
| Onaylandı , | |
| | | Kuyabashi Harumi Gündüz Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 19 Lakap : Buz Prensesi ~ Soğuk Güzellik
| Konu: Geri: Okul Kayıtları C.tesi Ara. 19, 2009 12:37 pm | |
| Ad/Soyad: Kuyabayashi Harumi Tür: İnsan Yaş: 17 Güç/Silah: Katanadan biraz daha kısa olan kılıcıyla buz yaratabilir, onu kontrol edebilir. Sınıf: Avcı Örnek Rp: not: konuşmaları farklı renk yapmaya çalıştım ama pc kafayı yedi. tek renk vermek zorundayım.. Gözlerimi açıyorum yavaşça. Hissettiğim ilk şey, yaralarımdaki acıdan önce, burnuma gelen kan kokusu oluyor. Başımı kanın en yoğun geldiği yöne çevirmeye çalıştıkta, başımın arkasından başlayıp tüm vücuduma yayılan iğneleyici bir acıyla kasılıyorum. Kıpırdamaya çalıştıkça binlerce iğne her yerime batıyor sanki. Birden küçük kardeşimin silüteini görür gibi oluyorum altında yattığım ağacın dalında.“Primrose..”diye fısıldıyorum.. “PRIM!!” diye bağırıyorum tüm gücümle, acıma dayanarak. Prim'in hayali kıkırdayarak kayboluyor ağacın karanlık yaprakları arasında. Gözlerim doluyor isteğim dışında. Dudaklarımı birbirimike sıkı sıkı kenetliyorum çığlıklar atarak ağlamamak için.
Kardeşim Prim öleli daha 3 ay olmuştu. Ama hâlâ her gece onu rüyalarımda görür, rüyalarımdan gitmesi için çığlık atarken uyanırdım. Bulunduğumuz köyde sefil bir hayat yaşıyorduk. Babam, çalıştığı madenin patlaması sonucu, saniyeler içinde parçalara ayrılmış, kim bilir belki de buharlaşmıştı. Üzüntüden ne yaptığını bilmeyen kardeşim de koşarak madene dalmış, günlerce babamın cesedini aramıştı. Ve ben, onu durduramadım. Benim yüzümden öldü Prim. Ona hayatımdan daha çok değer verdiğimi söylerdim hep.. Yalanmış. Bu yalana kendimi inandırmışım sadece. O değersiz kadın,annem, günlerce yatağından çıkmamış, sadece tuvalet ve yiyecek ihtiyacını karşılamak için bir hayalet gibi süzülmüştü odalarda. Onun yüzünden 2 ay, babam ile Prim'in ölümü arasındaki o lanet 2 ay, hiç ormana gidip avlanamamıştım. Ben yokken annem demeye dilimin varmadığı o kadın bakamazdı ki Prim'e... Sadece birkaç saatliğine evden ayrılır ve Prim'in küçük giysilerini satmaya çalışırdım. Eve, açlıktan kemikleri sayılan Prim'in ve yatağında yatıp gözlerini boş duvara diken o kadının bulunduğu yere, elim boş dönmemek için bazen gece geç saatlere kadar dolaşırdım, açlıktan yarı baygın hâlde. Ama ne olursa olsun, öleceğimizi bilsem, asla bir şeyler çalmazdım. Bu da 'kalbi olan' insanların bana güvenmesini sağlardı. Bana güvenir, kardeşimi ise tatlı bulurlardı. Babamın bana bıraktığı ok ve yaya hiçbir eşyama bağlandığım kadar bağlanmadım.
Benim tatlı, bana küçük kıyafetlerimin ona bol geldiğinde beni gülme krizine sokan Prim'im öldükten sonra o kadını orada kendi halinde bırakıp evi terk ettim. O ev çok küçük geliyordu artık bana. Prim'in olmadığı yer yoktu o evde. Hangi köşeye baksam Prim'le bir hayalimiz gelirdi aklıma. Ne olursa olsun o eve asla dönmeyecektim; hayatımda aldığım en ciddi karardı bu. O evden ayrıldıktan sonra kendime, ağır da olsa, bir iş bulmuş ve parasının yarısından fazlasını biriktirerek kendime tek odalı bir ev almıştım. O ev benim 'yuvam' olmuştu. Prim'in ölümünden sonra hiçbir yerde bulamadığım sıcaklığı yumvamda bulmuştum. O kadın öldü mü yoksa hâlâ yaşıyor mu bilmiyorum. Ah..Umrumda da değil zaten. Bize asla annelik yapmadı zaten. Babam sağ iken bize para getirir o parayı da annem orada burada savururdu. Hatta düşürdüğünde geri dönüp alma zahmetine bile katlanmazdı! Babam gittiğinde ise yatağından çıkıp anne olma yetisini kaybetti(!). Ona en çok ihtiyacımız olduğunda o kendi dünyasında yaşadı babamla birlikte. Hatta kim bilir, belki o rüyaya bizi bile katmadı. Sadece babam, o ve paralar... Prim nedense çok severdi annemi. Korktuğunda onun yanında uyur, kedisini de kucağına alırdı. Bunu ben ancak sabahları, yatağımda Prim'in verdiği o huzurlu sıcaklığı hissetmediğimde fark ederdim.
Anılarımdan ayrılmamı sağlayan şey, vücudumda hissettiğim o iğneleyici acıdan sonra baş gösteren dayanılması güç ağrı oldu. İki kolumdan destek alarak ayağa kalktım dişlerimi, çenem ağrıyıncaya kadar sıkarak. Zar zor kendimi ağaca yaslayarak oturttum. Gözlerimden akan yaşlar hâlâ dinmemişti. Yaralarıma baktım. Karnımda iki tane kurşun vardı. Başımın arkasındaki şişlik hâlâ aynı şiddeler ağrıtıyordu başını. Böyle mi ölecektim yani? Serserilerin kavgası arasında kalıp 'kaza kurşunu' yiyerek mi? Ben böyle bir ölüm istemiyorum, hayır. Ben de Prim veya babam gibi, hafızalarda yer edinecek bir ölüm istiyorum. Bu kimsenin uğramadığı ormanda, aptalca ölmek benim hayal ettiğim şey değildi. En azından adımın hatırlanmasını istiyorum. Bir kişi bile hatırlasa yeter. O sırada adımın çığlık çığlığa bağrıldığını duyuyorum. Evet, bu benim istediğim cenaze. İnsanların arkamdan ağlayacak kadar değerli bulmalarını istiyorum beni.
Birinin yanıma çöktüğünü fark etmem biraz geç oluyor. Gözlerim yavaşça kararıyor. Ama hâlâ etrafımdaki nesneleri seçebiliyorum. Karşımda gözleri yaşlı, kirpikleri göz yaşlarıyla ıslanmış, yüzü kırışıklarla dolu orta yaşlı bir kadın var.“Kızım!” diyor bana büyük bir içtenlik ve üzüntüyle. Tanıdık bir yüz. Acaba her zaman pazarlık yaptığım kişilerden biri mi? Hayır, anılarımdan birisi o, hatırlamak istiyorum ama anılarımı karıştaracak kadar gücüm yok. Göz bebeklerim sonuna kadar büyümüştü. Yemyeşil gözlerimin parlaklığını yitirdiğine yemin edebilirdim. Beynim benim yerime düşünüp bulmuş bile o kişinin adını. “Anne...” diye fısıldıyorum farkında olmadan. Kadın bana sımsıkı sarılıyor bir yandan ağlarken. Onun omzuna yaslamıştım başımı. Kadının arkasında duran ve bana gülümseyen Prim'i görebiliyorum. Bembeyaz bir kıyafet var üstünde. Dünyada gördüğüm en güzel kız oluvermiş sanki. Bir 'melek' gibi. Bana elini uzatıyor. Yumuşak, sıcacık elini tutuyorum yıllar sonra. O kadar huzur verici ki bir daha bırakmak istemiyorum. “Hadi abla...” diyor bana incecik sesiyle. Ayağa kalkıyorum hızlıca. Ben de ona gülümsüyorum, hayatımda hiç olmadığı kadar derin bir içtenlikle.
Arkama baktığımda kadının bana sarıldığını görüyorum hâlâ ağlarken. Gözlerim kapanmış ve yüzümde bir gülümseme var. Ölürken hangi insan gülümseyecek kadar huzurlu olabilir ki? “Ben öldüm.” diyorum gülerek. Ne kadar kolaydı şimdi bunu söylemek. “Ben öldüm!” diye haykırıyorum ve ardından bir kahkaha koparıyorum. Güzel bir histi ölü olmak. Prim birden arkasını dönüp koşmaya başlıyor. İçimi kaplayan yalnız kalma korkusuyla ben de peşinden koşuyorum. Bir süre sonra Prim'i bir adama sarılırken görüyorum. Adam da başını eğmiş Prim'in saçlarını öpüyor. Onlara yaklaşıp bu adamın kim olduğunu çözmeye çalışırken yine beynim benden önce davranıyor; “Baba...” diyorum ağlamaklı ses tonumla. Ve ben de sımsıkı sarılıyorum ona. Gözlerimden akan mutluluk göz yaşlarını durdurmaktan daha önemli işlerim vardı o sırada. Akmalarına izin veriyorum. Aksınlar dilediklerince. Umrumda değil artık hiçbir şey... Ben dünyada aradığım mutluluğu, bu saçma ormanda buldum... | |
| | | Rin Cross Gardiyan & Gündüz Sınıfı Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 297 Nereden : Cross Academy İş/Hobiler : Gardiyan Lakap : Ririn,Len(çünkü lene çok benzer)
Öğrenci Sayfası Irk/Statü: İnsan Güç/Silah: Sesi ile neredeyse herşeyi yapabilir. Karakter Adı: Rin Cross
| Konu: Geri: Okul Kayıtları C.tesi Ara. 19, 2009 1:47 pm | |
| | |
| | | Mélodia Himé
Mesaj Sayısı : 1
| Konu: Geri: Okul Kayıtları Paz Şub. 21, 2010 1:39 pm | |
| Ad/Soyad: Mélodia Himé Tür: Vampir (B) Alımlar kapandıysa İnsan veya gardiyan da olabilir. Güç/Silah: ( 4 Element kontrolü ) Sınıf: Gece Sınıfı Örnek Rp: Hayatta Herşey İstediğimiz gibi Gitmiyor. Özellikle Burada,Bu Cehennemde,Bu Dünyada... 'Gerçekten Var olmaya Değer olduğunu mu Düşünüyorsun?' -Tekrar Düşün-Susamıştı,Hemde çok,Hayatında hiç Bu kadar yıprandığını hissetmiyordu,Gerçekten kötüydü,en son hatırladığı şey uyuduğuydu.. Saçları,Toprak ve çamur içindeydi.Gözleri ise,Acıyordu. Buraya Nasıl Gelmişti?Koca bir hiçlik vardı sadece önünde,Bomboştu,Sadece ıslak ve Karanlık... Yanlızdı. Sonra kendime gelmeye çalıştı,Çünkü Biri onu çağırıyordu ''Shannue!!''''Sen kimsin?'' diyerek çıkıştı ona,Sesi çatlak çıkmıştı.Korkuyordu,Çok Korkuyordu. Ve Korkağın Teki olduğu için kendinden nefret ediyordu,Hep Böyle mi olacaktı? Korkusunu Hissetmiş olmalıydı ki ,bir Kahkah Yükseldi, ''Hahahahaa,Shannue,Gerçekten beni tanımıyormusun?''Gülüşünden Rahatlıkla onun o olduğunu anlamıştı. ''Neden buradasın?Benden ne istiyorsun ha?'' Sesi çatlak çıkmamıştı, çünkü artık kim olduğunu biliyordu,bağırarak konuşunca sussuzluğu daha da arttı. Kendini kontrol etmekte zorlanıyordu.Ama Hayır,Bir Daha asla o Sahne Yaşanmıyacaktı. Konuşan ses tekrar bi kahkah attı. ''Bakıyorum Kendini Kontrol etmekte gerçekden zorlanıyorsun Shannue,Neden kendini bana Bırakmıyorsun?''''Hayııır!!,Kafamın içinden hemen çık Elizabeth''''Ahh..Sevgili ablacığım,Beni Hatırlaman ne güzel''Bunu tükürür gibi söylemişti,Bu sözlerin içinde en ufak bir 'Sevgi' yoktu. ''Ablacım seni çok özledim..!!Ses tonundan Nefret ediyordu. ''Beni Kandıramassın,Asla geri dönmiyeceğim!!''Artık çığlık atıyordu,Susamıştı,Berbat bir Haldeydi. Elizabeth Büyük bir Kahkah atarak gitmişti,Onun kafayı Sıyırdığını Görmek, Her zaman hoşuna gidiyordu. Karanlık ve boşluğun içinde Bir Tek o vardı,buradan nasıl çıkacaktı? Daha doğrusu buraya nasıl gelmişti? Sonra bir Ses duydu. ''Kim Var orda'' Bu bir erkek sesiydi. ''Sen kimsin?'' Diyemeden önünde belirmişti.Karanlıgın içinde teni ışıl ışıl parlıyordu. ''Ben Aaron '' dedi,Sesi yumuşacıktı. ''Aaron Rithwery,'Prenses' Sizi Alıp Geri götürmek için geldim''''Ahh..Demek sende onlardansın'' Sesi buz gibiydi. ''Hayır değilim'' onunla Kelime oyunu mu oynuyordu? ''Bak,Ne için görev aldığını bilmiyorum ama,hayır,Oraya bir daha Asla! Asla Asla! Geri dönmem''''Tamam Prenses,Bunu Kolay bir yolla Yapmak istemiştim ama sanırım böyle olacak''''Heyy,Neden Bana Prenses Diyi...'' Sözlerini Bitiremeden Sivri dişlerini gördü,Sonra bileğinde ufak bir acı,Halsizlik.. Uyamadan önce söylediği Son Cümleyi duydu. ''İyi Geceler Prenses,Tatlı Rüyalar...''~~~ ~~~ ~~~ ~~~[/quote] - Kod:
-
| |
| | | | Okul Kayıtları | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|