Huzursuz Bir Başlangıç

Sol elini fazla sıkmadan yumruk yapmış ve kalbinin üstüne koymuştu. Kötü bir his vardı içinde, kalbini acıtıyordu. Sanki korkuyor gibi titriyordu tüm vücudu insanı kavuran güneşe rağmen. İçi titriyordu resmen. Gölün kenarına oturup dizlerini iyice kendine doğru çekti. Güne huzursuz bir başlangıç yapmıştı. Göldeki yansımasının dalgalanmasını izliyordu hafif dokunuşlarla. Rüzgarın sert esişi sanki Chiyo'yu oradan savurmak, ağaçları kökünden sökmek istermiş gibiydi. Tıpkı o gün ki gibiydi hava; Acé'ye ondan hoşlandığını söylerken de insanın içini böyle karartıyordu birden insanın kalbine çöken kara bulutlar. O sırada fark etmişti Acé'ye ilan-ı aşk ederken de burada olduklarını. Ürpererek uyandı Acé'in doldurduğu toz pembe hâyâlinden.

Gölde oluşan küçük dalgalar Chiyo'nun ayaklarına ulaşmaya çalışırcasına atlıyordu birbirlerinin üstünden. Başını sağa eğip hafifçe gülümsedi Chiyo. Keşke şimdi Acé yanında olsaydı da ona sarılarap ısınsaydı. Tek isteği buydu o sırada. Yüzündeki kocaman gülümsemeyle kendini yeşilliğe bıraktı. Saçları çimenlerin üstüne dağılmıştı. Henüz yeni başlayan yağmurda ıslanıyordu ipeksi saçları. Belki de hasta olacaktı ama umrunda değildi. Şimdi o kalbinin en güzel köşesinde sakladığı Acé ile birlikte masal gibi hâyâllerinde.


out: Anlaşmalı rpgdir [ Shizuoka Chiyo | Acé Lenonél ]

Yavaşça yatağından kalktı mutlu ve huzurlu geçeceğine inandığı bir güne. Yatağının yanında gerindikten sonra üstüne giyicekleği kıyafetleri seçmek için dolabna gitti ve dolabının sürgülü kapısını açtı. "Bugün ne giysem acaba..." dedi ve sonra kendin kendine vurdu, "Tabikide ahmak. Her zaman giydiğin kıyafetleri giyeceksin, sanki farklı bir kıyafetin varda..." diyerek askıdaki kıyafetlerini aldı ve yatağına koydu düzenli bir şekilde. Şöyle uzaktan bir baktı kıyafetlerine ve saçlarını karıştırdı kısa bir an ve tuvalete doğru gitti. Sabah sıcak suyla bir banyo yapmak mutlu edecekti ve üzerindeki bu berbat yorgunluğu alacaktı. Banyoya girdi ve duşun önüne geldi. Musluğun sıcak su tarafını açtı ve "Yandım!" diye bağırarak geriye attı kendini. Ardından soğuk tarafını açtı biraz ve ılık bir su yaptı kendine. Altına girdi suyun ve tüm yorgunluğunu attı bir güzel. Muslukları kapattı ve hemen havlusuna sarılıp yatağının yanına geldi yine. Kurulandıktan sonra kıyafetlerini giydi ve aynaya son kez bakıp saçlarını düzeltti banyoda. Kendine son kez bir baktı ve odasından çıkıp göle doğru gitmeye karar verdi. Bugün güzel olabilirdi gölü seyretmek, hem epey huzur vericide olurdu diye düşünüyordu. Okuldan çıktı ve gölün yolunu tuttu ağır adımlarla. Tam göle vardığında yağmur çiselediğini fark etti. Yanında yağmurdan korunacak bir şey yoktu mecbur böyle gezmesi gerekiyordu. Bu sırada etrafına bakınırken yerde çimenlerin üstünde yatan birini gördü ve yanına doğru gitti sessiz adımlarla. Yaklaştıkça bu'nun Chiyo olduğunu fark etti. Çimlerin üstünde uyuyordu sanki ve yağmur O'nu hiç rahatsız etmiyor gibiydi. Bu sırada O'nun geçen gün derslikde söylediği şey aklına geldi. Buna vereceği cevabı uzun zaman düşünmüştü ve bulmuştu. Yavasca yanına yaklaştı ve ellerini O'nun başının iki yanına koydu ve öptü dudağından kısacık bir şekilde. Gözlerini açtığında "Günaydın sevgilim." dedi ve O'nu çok şaşırttı. O'nun teklifini kabul ettiğini anlayacağını umuyordu.

Gözlerini kapatmış Acé'in doldurduğu hâyâllere dalmıştı. Bir kaç ayak sesi duydu ancak bir hayvana ait olabilir düşüncesiyle ne gözlerini açtı, ne de hâyâllerinden uyandı. Ancak tabii ki de dudağında hissettiği sıcak bir çift dudak gözlerinin sonuna kadar açılmasını emretmişti ona. Çok yakında olduğu için bu kişinin kim olduğunu anlayamamıştı. Ama tıpkı Acé gibi kokuyor ve onun yanındaymış gibi bir his veriyordu Chiyo'ya. Onu öpen kişi biraz uzaklaşınca bu kişinin gerçekten Acé olduğunu fark etti. Heyecandan ölmek üzereydi. Kaskatı kalmıştı sanki. Hâlâ hâyâl mi görüyordu? Gerçek olamayacak kadar güzeldi çünkü bu an. "Günaydın sevgilim." Yani... Acé de mi Chiyo'yu seviyordu. Hayatında asla rast gelebileceğini düşünmediği karşılıklı aşklardan birine mi tutulmuştu Chiyo? "Günaydın.." dedi büyülenmiş bir ses tonuyla. Hâlâ daha demin ki öpücüğün verdiği sersemliği atamamıştı üstünden.

Yattığı yerde doğruldu ve Acé'e baktı uzun bir süre. Yüzündeki gülümsemeyi saklayamıyordu. Birden onun boynuna atladı ve sımsıkı sarıldı ona. Gözlerinden akan yaşları saklamasını umuyordu bu yağmurun. Üzgün olduğu için ağlamıyordu ama Chiyo; sevincinden, kalbine sığmayan bu büyük aşkın verdiği mutluluktan dolayı ağlıyordu. "Seni çok seviyorum. Sonsuza kadar da seveceğim." dedi ağlamaklı ses tonuyla. Ona sarılmayı bırakıp iki eliyle yüzünü tuttu onun. Bir süre onun masmavi gözlerine baktı büyülenmiş bir ifadeyle. Ardından gözlerini kapatıp tekrar öptü onu. Onun dudaklarının sıcaklığı Chiyo'nun kalbine kadar iniyor ve ısıtıp eritiyordu sanki orayı. Bu soğuk havada tüm vücudu sımsıcaktı Chiyo'nun bu sıcacık dudaklar sayesinde...

Ne kadar da şaşırmıştı böyle. Acé de çok mutlu olmuştu ama bu kadar heyecanlanmasına. Demekki fikri değişmemişti ve hala seviyordu Acé'i. Derin bir nefes oldu ve gülümsedi Chiyo'ya. Yağan yağmur umrunda bile değildi şu anda. İster ıslak olsun ister kuru O'nun karşısındaydı işte ve birbirlerine bakıyorlardı aşk dolu bir şekilde."Bende seveceğim seni hem de sonsuza dek hayatım." dedi ve ellerini tuttu romantik bir biçimde Chiyo'nun. Etrafdaki yağmur sesleri bu anı daha romantik bir ana çevirmişti. Bir anda üstündeki ceketi çıkarıp Chiyo'yu sardı ve gülümsedi. "Üşütmeni istemem güzelim." dedi ve gülümsedi o sırada ondan gelen öpücükle şaşkına dönmüştü bir anda durdu düşünüp hemen O'na karşılık verdi. Sonra ikiside bir an kendini çekti ve şaşkın bir biçimde birbirlerine baktılar. "En azından şu ağacın altına girelim bir tanem çok ıslanacağız yoksa..." diyerek elinden tutup ağacın yanına getirdi. Burası daha kuru ve hoş bir yerdi şuanda. Yanına çekti Chiyo'yu ve sarıldı sıkıca O'na "Sana hemen cevap vermediğim için üzgünüm." dedi morali bozuk bir ses tonuyla....

"En azından şu ağacın altına girelim bir tanem çok ıslanacağız yoksa..." Yanaklarının üstü hafifçe kızarmıştı. Onun sıcacık elini kendi elinde hissedince bile kalbinin atışları hızlanıyordu. Fazla geniş olmayan ve her rüzgarda dengesizce sallanan yapraklar yağmurun Chiyo ve Acé'e ulaşmasını engelliyordu. Acé Chiyo'ya sıkıca sarılmıştı. Onun kokusunu içine çekti Chiyo uzun bir süre. Bu kokuyu sonsuza dek duymak istiyordu. Acé'in morali bozuk sesiyle irkildi. "Sana hemen cevap vermediğim için üzgünüm." Başını kaldırıp ona baktı uzun bir süre. Uzanıp dudağının kenarından öptü ve kıkırdadı. "Önemli değil aşkım. Senin bir suçun yoktu. Hem.. Artık buradasın ya, Acé'mm." dedi tüm kalbiyle. Eskiden sadece günlüklerinde yazabilirdi 'Acé'mm ' diye. Şimdi ona sarılarak söylüyordu bunu. Daha ne isteyebilirdi ki bu dünyadan? Sert esmeye başlayan rüzgarlar Chiyo'nun titremesine neden oldu. Oysa ki üstünde Acé'in ceketi vardı. Ah..Chiyo bile bu halde üşürken Acé kesin hasta olacaktı. "Bi'tanem hava soğudu." dedi endişeli bir tonla.

Out:Arkadaşlar lütfen biraz tutarlı olun.Bir safkan ve soylu arası...Ve lütfen olay hentai ye dönüşmesin please..

out: öhöm... bilemicem